Nefs-i levvameye takıldım kaldım,
Bir adım ileri geçemiyorum.
Dünyaya bağlanıp günaha daldım,
Gönlümü Mevla’ya açamıyorum.
Mühürlü mü nedir bu kalbim benim,
Senden ayrı kalmak korkusu var ya:
İçimi kemirir mütemadiyen.
Kavuşmak ayrılık getirir diye,
Sana kavuşmaktan ürperiyorum.
Arının çiçeğe yanması gibi,
Sen güzel İstanbul’um
Görmüş geçirmiş şehir
Seni tanımayan mı var.
Kime sorsanız bilir.
Ülkemin gözbebeği
Ve dünyanın hayali
Leke düştü o tertemiz zamana,
Aylarımız yıllarımız kirlendi.
Asalet nefretle kin kusar kana,
Sözcükler yoz dillerimiz kirlendi.
Hüner oldu bir soysuza benzemek,
Karıştırın karıştırın durmadan,
Yıkılacak yıkarsınız az kaldı.
Kaç yüz yıldır bükülmeyen bileği,
Bükülecek bükersiniz az kaldı.
Ehli salibin de buydu arzusu,
Sen taze tomurcuk dalında gonca,
Tenin kirlenmemiş kara benziyor.
Ömür denen geçit çetin ve ince,
Günler avucunda kora benziyor.
Saçların simsiyah katran karası,
Saygısızlık yapmamalı insanlar,
Başkaları zarar görüyor bundan.
Arif olan sözümü iyi anlar,
Anlayış beklenir insan olandan.
Yalan bir söz söyleyeni kandırır,
Bir makama arzuhal için gitsen,
Dinlemiyor kimse bu nasıl diyar,
Küçücük bir konuyu dava etsen,
Başlangıcı gençlik sonu ihtiyar.
Siyasiler konuşur meydanlarda,
Onu her gün bir defe o parkta görüyorum.
İnsan olduğum için utanıp eriyorum.
Milyonlarca insanı barındıran koca kent,
Üç beş çaresiz insan sana okuyor lanet.
Yıldız görünmek için bulutsuz gece bekler,
Geceler hep bulutlu yıllardır senin için.
Zifirî karanlıklar senle kaybolacaklar,
Özlem senden yanadır ümitler senin için.
Emanet omzunda, yüklendin bin yıl önce,
KISMETTE BURALARA BİRŞEYLER KARALAMAKTA VARMIŞ NE O ABİM BADI SABAH YELLERİ HAZANMI GETRİDİ KAPATTIN KENDİNİ YORUMA..VARDIR Bİ BİLDİĞİN DİYORUM...
şiirlerin gayeten begendim.İnşaalah kitabını okuruz.SAYGILAR