Üzüntülüsün sen içe kapanık,
Derdini söyle de derman olayım.
Dışın gülüyor da içerin yanık,
Kederini sen sat ben de alayım.
Mahzun gözün başka şeyler söylüyor,
Dilenci olup kapına,
Geldim şefaat et bana.
Ümmetinin yaramazı,
Oldum şefaat et bana.
Zincirli boynum elinde,
Yalan söylemeyiniz.
İftira etmeyiniz.
Yalancı şahitliği yapmayınız.
Komşularınıza elinizle ve dilinizle eziyet etmeyiniz.
Pişirdiklerinizden onlara da tattırınız.
Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkaları için de istemeyiniz.
Sevgi bir haz gönülde, kalpte inceden bir his;
Ne hacmi var ve ne şekli hissedilir o yalnız.
Bir alış – veriştir o iki kişiye mahsus;
Hayat veren yeşerten karşılıktır bahusus.
Herkes ayrı yapıda ayrı karakterdedir.
Kimi göklerde uçar kimi de yerlerdedir.
Yumuşak huylu kimi, hoş görülü ve sakin,
Bir basın damarına nasıl oluyor bakın,
Davul zurna ile halay çekerdik,
Cazla dans etmeye başlanır şimdi.
Komşulara ziyarete giderdik,
Akrabalar bile boşlanır şimdi.
Her tarafa makyaj yapılır oldu,
Sen yolcusun burada
Ben hancıyım yabancı
Çok geçen oldu handan
Ama en son en acı.
Titredi yüreğim veda ederken
İki damla yaş gözümde giderken
Sakın ha kimseye iyilik etme,
Dost umarsın düşman çıkar karşına.
Cenazenin tabutuna el atma,
Durduk yerde iş açarsın başına.
Baban olsa bir lokmanı kaptırma,
Sende idi en güzel lehçesi dilimizin
Sende idi en güzel bahçesi gülümüzün
Sende idi en güzel çevresi yolumuzun
Tersyüz oldu her şey bozuldu düzen
İşte İstanbul’um bu beni üzen.
Uçuşunu arılar ötüşün kuşlar,
Bahar gelmiş yeşillenmiş tabiat.
Sizleri bekliyor ovalar kırlar,
Çiçekler üstünde çırpınız kanat.
Benim kalbim buruk sizler sevinçli,
KISMETTE BURALARA BİRŞEYLER KARALAMAKTA VARMIŞ NE O ABİM BADI SABAH YELLERİ HAZANMI GETRİDİ KAPATTIN KENDİNİ YORUMA..VARDIR Bİ BİLDİĞİN DİYORUM...
şiirlerin gayeten begendim.İnşaalah kitabını okuruz.SAYGILAR