Üç hilalle göründük zaferler meydanında.
Nakış – nakış işlenmiş her yiğidin kanında.
Daha dün vuruyordun kafirin başına sen,
Yeniden çık kılıncı paslanmasın kınında…
Maşa olma yolsuza, seni kullanır atar.
İşi bitene kadar yer, içer, gezer, yatar.
Böylece kalsa iyi, zararın az olur ya
Bir meclisin içinde ok olur sana batar! ..
Dertlere gark olmuş biçare kulun
Gözüne görünmez bir hiçtir ölüm
Hasretle, sevgiyle, ümitle gönlün
Dönüş arzusu var gitti gideli.
İçinde sevgiler yer etmiş amma
Hayat dikenli tarla, acılarla yürünür,
Günler renk bulutudur, çeşit çeşit bürünür.
Yaşadığın her günün sana en güzel olsun,
Dileğimiz işte bu; dünya gerçek görünür…
Aldırma acılara, gülüp geç peşi sıra,
Seni en nadide
Çiçekler gibi tertemiz,
El sürülmemiş şekilde bulmak,
Ve sadece ben
Sevmek istiyorum.
Bir güle, birkaç arı konacaksa,
Şayet dost uyuyorsa
Tut elinden, uyandır.
Dostun dosta sevgisi
Bir hayat boyuncadır.
Bir yaprak dökümünde
Bin yürek feryat eder.
Seller coşan bahçemde
Gözlerimden kan gider.
Dalındaki son yaprak
Zaman boynumda halka ilmik ilmik sıkarken,
Bilinmeyen içinde, bir sır olup gittin sen.
Bilmedin ne haldeyim, ben neyi istiyorum,
Her geçen dakikada, bin kez canım çıkarken! ..
Gittiğin günden beri mevsimlerim kış oldu,
Aldatmadım, aldandım, iyi maldan bilirim.
Zevki, kederi tattım, biraz halden bilirim.
Dünya kurulu bir han, içinde yaşar insan,
Arı yapsa da balı, sebep gülden bilirim…
Dolaşıp duruyorum akşama kadar,
Dokuz saat ayakta
Gittiğim on beş adım! ...
Her attığım adımda, çevreye fırlattığım;
Seri, keskin bakışlar! .
Gözlerim görmüyor, ayaklarım duruyor;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!