F ile ben suya karşı taş banklarda yan yanayız, ben mutlu kederimle iyi hissetmekle meşgulüm.
Bu harika bir his.
Ruhumu öyle güvende hissediyorum ki, sanki hayatım tersine dönse hiç zorluk çekmem gibi.
sahiden de öyle. F öyle biri ki; değil hayatım, dünya tersine dönse yine idare eder.
Zor durumda olan her insana ayıp ediyor gibi hissediyorum bir ara, o kadar mutluyum.
Ben hep meşgul kadınları sevdim, benim sevdiğim kadınlar hep meşguldü,
Yol aynı şimdi, yadım aynı, yanımdaki adam, abim... Çokta değişmemişiz aslında dostum. Sadece hemen solumdaki şu taş duvara yaslanmadım bu kez, sadece ağlayıp ta yaşlanmadım. Ben senin ellerinden tutmadım. O diye bahsetmedim senden ve kinimi yutmadım. Sadece şimdi biraz daha sustum.
Ben seni giderken gördüm...Sustum.
Tıpkı uyurken olduğu gibi hani.
Ben seni ağlarken gördüm,
Sustum. cenk meydanında susar gibi
Ben seni her halinle gördüm de
Benim içim içime sığmıyor insanlar.
Deyim gereği değil, deyim demek doğru değil.
Ben büyüdüm, ama içim hâlâ tekli koltuğa kıvrıldığında
sığabiliyor.
Dünya içime doldu ve içim henüz edilecek küfürleri bilmiyor.
Uzun süredir taşamıyorum ayrıca.
Kimsenin bilmediği bir dilde ağlıyorum sevgilim.
Öyle ki kimsenin haberi yok ağladığımdan.
Her gün aynı yollardan yürüyüp farklı insanlara tebessüm ediyorum.
Buna yemin ederim.
Kalbimde senin o hayalini kurduğun yamaç paraşütü açılmış,
Kahretsin !
Yaşamak bedenimizi içten içe çürüten bir hastalık gibi hapsolurken
damarlarımıza,
Muhakkak ki zaman hiçbirimizi affetmeyecek.
Geç kalınmış bir gecenin sabahında hayata âşık şiirler yazsa da bir
bebek,
İnsanoğlu yanıldığı her sokakta, ölümünü bekleyecek.
Senin benden vazgeçtiğin, benim senden asla vazgeçmeyeceğim bu şehirde,
Hayatın tam orta yerinden infaz ettim kendimi.
Şakaklarımdan kan damladığını hissetmiyordum bile.
Tıpkı ölmüşüm gibi, Ellerim titremiyordu artık.
Korkunun sesini duymuyor, ölümün salıncağını tekmelemiyordum.
Hayatım gözlerimin önünden geçerken
Yaşanılması mümkün hayaller kurmak benim kırılmayacak dallarımdan biriymiş.
Zaten olacağını bildiğin bir şey olsun diye dua etmek acizliğin süslü takısı değilse eğer…
Sahi biz neden bu hale geldik ?
Biz neden güzel durana bakamayacak kadar korkak? Hayal kuramayacak kadar cesaretsiz…
Biz neden bu kadar küçük ?
Bana gelen yolların birinde çok taşlı bir yokuş var. O taşlar senin ayağına değmesin isterim.
Ağlamamak için kırmızı arabaları sayanlar bile kazandı,
Ben daha dördüncü arabada kaybettim.
Yüreğimi yüreğimden söküp alacak bir imgede,
Yarım nefes bir hüzünle kendimden vazgeçtim.
Bak sevgilim burayı not al,
Ben seninle dünyayı yaşanılabilir bir yer zannettim.
Yolu yordamı yok bu sevgi denen illetin.
Nereye yürüsem, kapın çıkıyor karşıma.
Çalsam da çalışsam da doymuyor karnım.
Kime sorsam bilmiyor, kime gitsem olmuyor
Azla yetineyim diyorum ama, hiç yoksun.
Kafa işte buda, düşündükçe kalmıyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!