Bizler ki aciz gönülleriz
Zalim nefsini yenemeyen
Günahla yüklü gemileriz
Fırtınaları hiç dinmeyen
Sana sığınırız Ya Rabbim
Vatan dedi mi bir vatan daha çıkardı ağzından
Koştu geldi cephesine, Anadolu’nun bağrından
Bir yanda ana ve yar, bir yanda vatan yok çaresi
Mehmet’im bayrak olmuş geliyor şehitler tepesi
Türkün yazısıdır, düşman olmuş dünya ta ezelden
Şehrin geceleri ürpertiyor beni
Havada rüzgârla sarmaş dolaş
Ağır bir karbonmonoksit kokusu
Sızlatırken burnumun direğini,
Arka sokaklardan gelen çığlık sesleri
Alıp götürüyor tüm benliğimi.
Bazen susar insan, bir şeyler anlatmak için
Bazen susar insan, sessiz konuşmak için
Dolup boşalır zihnindeki derin kuyular
Lakin susar, fayda vermez konuşmak
Limiti dolmuştur kelimelerin
Öz yurtlardan ayrı kaldık
Eza cefa çeker olduk
Gül gibi sararıp solduk
Canlar bize ne oluyor
Nefsine sor, aynaya sor
Sessiz sesiz ağlıyor mu, uzaklardan
Engin maviliklere dalan gözlerin
Ne umarsın uçan kuştan, bulutlardan
Yanağından süzülen yaştan sor beni
Ruhumu çevirdin kara bir zindana
Taş değildir bu bendeki
Can durmuyor ki tendeki
Dünya denilen handaki
Görüp türlü melaneti
Zulme susmak nasıl ustur
Yiğidim, neden sustun gayrı sen
Yine hep hakikati söylesen
Yiğidim, düşme dilden ayrı sen
Eğer ki, mazlumların sesiysen
Gül kurursa ayrık otu biter
Hasret kaldım aydınlıklara
Bırakın beni taş duvarlar
Esir oldum yalnızlıklara
Bırakın beni taş duvarlar
Gece gündüz size bakarım
Kundakta kulaklara üflenen
Ezanla semada yankılanan
Dağ, taş, cümle canlı söyler her an
Allahuekber, Allahuekber
Hakkın batılla olan savaşı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!