Keşke hep çocuk olarak kalsaydım
Anacığımın sıcacık koynunda
Masallarla uykulara dalsaydım
İyiler kazanırdı hep sonunda
Keşke hep çocuk olarak kalsaydım
Ben dünyanın dillerini
Ömür geçti çözemedim
Gördüm yalan hallerini
Doğru diye yazamadım
Bulanık bir kuyu gibi
Neler saklı, bilsen neler
Hele sen bir sor dağlara
Hakikatler, efsaneler
Ta ezelden sır dağlara
Kaf Dağında Anka Kuşu
Dalıp gidiyorum uzaklara
Dağlara, tepelere, kırlara
Kâh gökyüzüne, kâh denizlere
Dalıyorum hür maviliklere...
Küçük bir serçe gibi çaresiz
Ortalıkta gezer durur
Kendini bir adam sanır
Garibin yanından geçmez
Üst kesimi iyi tanır
Bir orada, bir burada
Dede, gayrı eskiden de şer dünya
Şimdiki düzen ye kürküm ye dede
Doğru sürçer de yıkılmaz derdin ya
Sürçecek doğru kalmadı be dede
Dürüstler hep dürüstlükten elendi
Diyorlar ki o seni duyamaz
Yazacağım yine, bu onuncu
Zulüm bitmez, zalimler uyumaz
Keşke dede, olsaydı sonuncu
Düşmanlar ne uslanır, ne paslanır
Adamlık, dürüstlük öleli çok oldu
Doğruluk davası eğrilere kaldı
Mal, mülk, makam hırsı aklımızı aldı
Nefislere tokat vurulamaz dede
Sonu gelmez zulmün, ne üçtür ne beştir
Dede, ben anlatayım da sen dinle
Zahirde duyan yok, sana yazarım
Bilirsin işim olmaz şerle, kinle
Lakin düzen bozuk, ona yazarım
Doğru yolla aşılmaz hiçbir eşik
Yine sana yazıyorum sana
Mertek yamuldu, tutmuyor damı
Ah çeker ağlarım yana yana
Ne kederi biter ne de gamı
Kalmadı kimsede ahde vefa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!