Azdı küffar, azdı yine
Vurmak gerek tam kalbine
Türkistan’a, Filistin’e
Acı var zulüm var dede
Şehit olurken niceler
Mazluma, garibe, tepeden bakıp
Üst kesime durmadan selam çakıp
Çıkarına göre bir maske takıp
Gezer dünyada dalkavuklar dede
Dayısı, amcası kapılar açar
Ah neyleyim, nereye gideyim
Sanki dünya tersine dönüyor
Dede, nasıl susup sabredeyim
Ulvi değerler bir bir sönüyor
Karıştı hepten sapla samanı
Dede, ahir zamanda geldik ne hale
Rabbim muhtaç etmesin evlada bile
Tek çatı altında yaşarken sülale
Ana, baba sığmıyor koca evlere
Dilbazlık, yapmacıklık yersen hiç bitmez
Dede, ne haldeyiz gelin de görün
Açılsa da girsek dibine yerin
Melek oldu; Sıla, Narin ve Şirin
Kadına, çocuğa yeter gücümüz
Nice şer güç yine bize saldırır
Mazlumların yanı yerim
Dik dururum, düz giderim
Hak bilmeyen kör güruha
Mermi gibi laf ederim
Zalimlere ahım vardır
Asalet vardı onun soyunda
Öksüz yetim kaldı bu oyunda
Han olmak bile varken payında
Büyüdü gitti bir dağ köyünde
Âşık oldu bir peri kızına
Zor zamanda ortaya çıkar
Beline pusatını takar
Özgürlük ateşini yakar
Şanlı ordumun delileri
Kür Şâd atanın çerileri
Yedi düvel de burada anne
Savaş mı çıktı? Her yer virane
Düşman değildir bunlar belli ki
Hepsi de yardım için pervane
İnsanlar neden bu kadar iyi?
Bırak dünyanın keşmekeşini
Umursama gelmişini, geçmişini
Tüm çirkinlikleri koy bir kenara
İyiyi, güzeli dinle ey ruhum.
Vur kendini kırlara, dağlara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!