küçük ve büyük kız
tutma yanar aşkımı nârin ellerin
buruşuk kâğıtlarda ve dudaklarımdadır seni yalnız
böyle yasaksız, aldırışsız sevişim
küçük ve büyük kız
~f.d.'ye~
sineme sar gitsin yılları
ömrüme say gitsin
ağaran saçlarımdan hesabını her telin
hüzünlü kalbimden sil hâtırâları
Gündüzlerim gece oldu gülüm.
Ölümüm, sevdâm ölünce oldu.
Sana, dünü düşünüp de anmak,
bana aşk, sevdânla yanmak oldu.
Fikirlerim, ince oldu gülüm.
Sensizliğim bana düşünce oldu.
Hasretin, içimde tasmasız gezen,
İçimdeki kuduz binlerce adam!
Alnımda koridor koridor yüzen -
Sönen lambalarla dolu boş odam...
Soyun ey dudağında her bûsesi,
/ sevgili dostum`a.../
I
esmer gülüşlüm
gezme bu yerlerde bu saray eski
Öpmesin dayanamam o dudaklar başka birini
Zülfünü okşarsa, okşarsa bir yabancının eli
Lânetlensin o dudaklar çürüyüp de dalga dalga
Eğer bir bûse vermişse benden başkasına
Ömrümün son demi akrepler gibi
Loş, kuytu bir yerde ölümüm olsun
Mezarım kazsınlar iki - üç kişi
Ardımda aşk dolu bir ömrüm olsun
Atsınlar toprağım üstüne bâzı...
Vuslât yok bahârımda, aşkım sebebsiz menim.
Seni candan severim, rûhum edepsiz menim..
Yâr, efkâr-ı çehreme neden dönüp de bakmaz?
Bu sebeble di-dârım bugün hep sessiz menim.
Bir hasret ağrısı, bir gâm bu akşam
Yüzümde yaralı bir ceylan yürür
Çağırsa hayâlin, aynaya baksam
Yüzümde yaralı bir ceylan yürür
Ne gece karanlık, ne yollar taşlı
Işık vur ellerimi,
Nefesim, sessizliğe çalsın.
Ya aç kapısını can kafesimin,
Ya da güneşim ol, gönül sarayım aydınlansın.
Yaralar durur beni,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!