Bir bebek vardı hani
Uykusunda bile gülen
Boşaltıp içini aşkın
Sözlere tutsak ettin
Korkuya teslim olup
Şu dünyaya bir bak hele
Gidenlerin nesi kaldı
Çilesin(i) alıp gitti de
Geriye gülüşü kaldı
Kimi görünüşe kandı
Yumurtaya can veren ulu tanrım
Gül yarattın diken nedir sapında
Çamura ruh veren ey yüce tanrım
Ol demek varken kul nedir kapında
Fasık binmiş fukaranın dalına
LEYLİM BAHAR
Bir dünya diyorum hani
Bir ülke diyorum dostlar
Gök mavi
Deniz mavimi mavi
Pencerelerinden alev fışkıran
köşke bakarak
İki çocuk çocuk gülüyordu
kasıklarını tutarak
El ele tutuşup yürüdüler karanlık sokaklara
‘Çak adamım! ’ deyip
Fikirler bulanık zihinler siste
Kafalar karışır söylenen seste
Bir diyeceğin var mı bu hususta
Nedendir bu nedir çaresi usta
Ben düşerken elin oğlu semirir
Nefsinin kölesi olan
Dostunun çilesi olur
Olacağı bile bile
İşinin hilesi olur
Geçince gençlik zamanın
Bu gün dağ yolunda bir güzel gördüm
Halin nedir deyip sormadı canan
Gönlümde açan gülü derip de verdim
Gülün kalsın dedi almadı canan
Dalga dalga saçları sanki rüzgâr
Bu düzende
Analar yaşam telaşında
Babalar şehrin dalaşında
sevgi nedendir ıskalanır
Bazen de
Bebeler hep uyur uyanır
GÖLGEMİZ SEVİŞİR GÖNLÜMÜZ DEĞİL
Med cezir arasında bir şaşkınız
Pazara çekmişiz sevdamız sefil
Gitmek mi kalmak mı gelgeç aşkınız
Gölgemiz sevişir gönlümüz değil
Beğeni ile okuduğum
güzel şiirdi. Tebriklerimi iletiyorum sayın şiir dostu.
kalemine sağlık Sn Nazik hoş bir şiir okudum yüreğinizde sevgi daim olsun ben PERİHAN PehLİVAN antoloji karmaşası devam edyor her yorum yazışımda başkasının adı çıkıyor bugünde sebahattin Kömürlü oldum işte.
Genis bir renk yelpazesi sunan güclü bir uslup
tebrikler