önceden çeyizlere:
sevinçte, hüzünde bir yürek olunsun diye konurdu tek yastık
ya şimdi öyle mi? :
zora gelmeden ayrılın diye konuluyor çift küstüm yastık
sonuç:
bir ömür boyu diye çıkılırken yola,
Çalışmak için gittin gurbete,
Gidiş o gidiş, bir daha dönmedin,
Çok seviyorum dediğin memlekete.
Dön hele oğul, dön hele..!
Hasretinden, anan hasta yatıyor,
Köylerden şehirlere dolduk,
Apartmanları iç içe koyduk,
Sadece kendimizi düşünüp,
Komşularımızı tanıyamaz olduk,
Biz böyle değildik, neden böyle olduk,
Sen büyük depremler verip te,bizleri
M.Ö. 3600 yılından bu yana,
15.000 defa savaş yaşadı dünya
Dört milyarı aşkın insan öldü
Nice ocaklar yanmadan söndü
…………………………………,
Abdülhak Hamitten bu tarafı
Ağaçtan düştü öldü
Balkondan düştü öldü,
Çatıdan düştü öldü,
Direkten düştü öldü,
İskeleden düştü öldü,
Açık camdan düştü öldü,
Durmadan bizi sırtında taşırsın
Kolun kanadın yıpranır aşınırsın
Hiç şikâyet etmez, çok sabırlısın
Yine de kadir kıymetin bilinmez yollar
Demek vefa bitmiş ki, kıymeti sormazlar
Ah cancağızım,
Senin şu vakitsiz gidişin
Başıma neler açtı, bir bilmen lazım,
Sen öldün kurtuldun, ben yaşarken ölüyorum
Tabi zor gelse de, yine halime şükrediyorum
……………………………………………...,
Dünya meşguliyeti içerisine biraz fazla daldık,
İzinleri tatil beldelerine gidecek şekilde aldık
Bu Arife günü de seni unuttuk kayınbaba,
Kabrinde duasız bıraktık ama kusura kalma
Kızın diyor: ‘babam çok emek verdi bizim için’
Baba devlet memuru,
Anne tutumlu, baba tutumlu,
Muhannete muhtaç olmamak için,
Geceyi gündüze kattılar
Gelecek için hesaplarını,
İnce ince yaptılar
Yeni bir yıla daha giriyoruz,
Sevinsek mi, dövünsek mi?
Mazide acı, tatlı hatıralar,
Atide meçhul bir zaman,
Nerede başımıza ne gelecek,
Bilinmiyor hiçbir zaman!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!