El kızı oğlumu elimden aldı deme,
Beni de kızın gibi bil, irdeleme.
Senin görevin örnek olmaktır geline
Kendini sevdir, gerisi gelir KAYNANAM!
Bana rehberlik yap, ama yönetme
Şehirden yüksek, şirin bir dağ köyünde zemherinin soğuğunda dünyaya gözlerini açtı. Dünyaya ayak bastığı andan itibaren çileyle geçecek bir hayat onu bekliyordu. ’’Kız erkek arasında ayrım yapılmasına müsaade edilseydi, ben kız çocuklarını tercih ederdim’’ diyen bir peygamberin ümmeti olmasına rağmen peş peşe kız çocuğu olunca öfkelenen, bundan sonra doğacak çocuklar oğlana dönsün diye ablasına Döndü adını koyan ama yine kız çocuğu doğunca artık yeter niyetiyle adının YETER olarak konduğu bir kız çocuğu.
1942 yılında gece meydana gelen Çorum depreminde küçük oğlunu kucağına alıp dışarı kaçarken, merdivenlere geldiğinde kucağındakinin oğlan değil kız çocuğu olduğunu anlayınca oraya bırakıp, oğlan çocuğunu kurtarmak için eve geri koşan bir babanın kızı.
İlkokula başlayıp ancak okulun yıkılmasıyla üçüncü sınıftan itibaren okuma imkânı bulamamış kız çocuğu. Eşi rahmetli olmuş ve üç çocuğu bulunan köy muhtarıyla evlendirilmeye karar kılınmış bir gelin. Babanın karşısında iki kelam edemeyen ancak, söz kesildiğinde ablasının da kocasından ayrıldığında maddi manevi hiç hak almamasının etkisiyle anasına ‘’Ana izinnamemi alın, ne olur ne olmaz’’ diye resmi nikah isteyince ‘’izinnamen alınınca ……mu olacaksın? ’’ denip fırça yiyen ve dediğine bin bir pişman olan resmi nikahsız olarak evlendirilen genç gelin.
Eş:
Tanışmadan ayrı, tanışınca ayrı,
Nişanlanınca ayrı, evlenince ayrı,
Ayrılınca ap ayrı
Memur:
Bütün hormonlu gıdaları alın, sizin olsun,
Süt, yoğurt, yumurta, bırakın bana kalsın!
Sıcak somunlar, pideler alın sizin olsun
Yufka ekmekle, tahrana bırakın bana kalsın!
ömrüm nasıl da geçti anlamadım bir şey,
davetsiz misafir geldi, dedi bitti her şey
dedim: nasıl olur, daha yolun başında gibiyim
müsaade edin lütfen, az daha ömür süreyim
dedi: kak gidiyoruz, bende bir emir kuluyum
dedim: ne olur yapma daha çok hayaller var
Araçta unutulan çocuk öldü
Evlerini sel basan çocuk öldü
Su kuyusuna düşen çocuk öldü
Üzerine balkon düşen çocuk öldü
Ceviz ağacından düşen çocuk öldü
Şofbenden zehirlenen çocuk öldü
Bir ekmek, bir yumurta lazımsa
Koşar gelirdik hemen sana
Derdik para yok, deftere yazsana
Şimdi unuttuk seni bakkal amca.!
Gün bitip dükkanı kapatmış olsan bile
Bir arkadaş dedi:
Kayınvalidem yaşlı,
Aynı zamanda bakıma muhtaç
Bir kızı, beş tane de oğlu var
Lakin oğlanlar hiç ilgilenmiyor
Gizlese de kayınvalide için için eriyor
Lan herif beni başkası dinemiyo, bari yine sen dine.
Sakın, mezarda bile rahat bırakmıyon karı dime.
Zaten uyuyamıyom, konuşuyom hep kendi kendime.
Herif sen rahmetli olalı..!
İyi kötü, evimin direği idin,
Kul yorumlarken, kader gülüyor
Kimi genç, kimi yaşlı ölüyor
Tabakta yemek başlı kalıyor,
Hesabı bozuyor, ölüm meleği
Kaderde yazılmışsa ne gelir elden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!