(1. oğul)
Ana, şimdi Akdeniz sahillerindeyiz,
Buralar çok güzel herkese tavsiye ederiz.
Çocuklar diyor, ölürüz de asla köye gitmeyiz
Kusura bakma, çocuklar istemeden biz gelemeyiz!
Öğretmenlerimizin hayatımızda çok önemli bir yeri vardır. Hepimizin öğretmenlerimizle veya çevredeki öğretmenlerle ilgili anıları vardır. Örnek alınacak bir çok yönünü kendisinden veya onu tanıyanlardan dinlediğim ve üç yıl önce kaybettiğimiz Osmancık ilçesinden merhum Ömer Faruk Geylani öğretmenimizle ilgili birkaç olayı paylaşmak istiyorum.24 Kasım öğretmenler gününe yaklaşırken hem onu rahmetle yad etmek, hem de başka arkadaşlara güzel örnek teşkil eder niyetiyle.
Bu öğretmenimizde herkeste olmasını arzu ettiğimiz bir çok özellikler mevcuttu.
En önemlisi işini çok sever ve hakkıyla yerine getirmeye çalışır ve okul çıkışlarında eve giderken mutlaka bir öğrencisinin elinden tutar, yolda öyle yürürdü.Bu davranışı ile sadece öğrencinin sınıfta öğretmeni olarak kalmaz, aynı zamanda dışarıda da onlarla ilgilenerek gönüllerini fethederdi.
Hiçbir özel günde öğrencilerinden kesinlikle hediye kabul etmezdi.Faruk öğretmenin bu özelliğini onda okuyan çocuğu vasıtasıyla zamanın ilçe Kaymakamı da öğrenmiştir. Dolaysıyla Kaymakam beyde çocuğunun öğretmenini sevmekte ve ona saygı duymaktadır. Ahşap bir evde kalırken Faruk öğretmenin evinde yangın çıkar ve bazı eşyaları yanar.Durumdan İlçe Kaymakamı haberdar olur. Böyle bir ortamda, Faruk öğretmene vakıftan yardım ederek yardımcı olabilmek için yanına çağırttırır. Kaymakamlık olarak kendisine vakıftan bir miktar yardım etmek istediğini söyler. Faruk öğretmen bu ilgi için Kaymakam beye teşekkür ederek, ‘’Efendim şükür canımız sağ ve memur olduğumuz için az çok bir de maaşımız var’’ diyerek bu teklifi geri çevirir.
Arkadaşım,
Yeşil otları,
Yeşil çimleri,
Yeşil ekinleri,
Yeşil çeltikleri,
Yeşil yaprakları,
Lokum,
Tatlı bir
Yiyecek.
Bu akşam,
Teravih sonrası
Cami avlusunda,
Yıllarca bekledik,
Güneş doğacak diye
Ama bir türlü doğmadı.
Ne hikmettir bilinmez,
Üzerimizdeki sis bulutları,
Tarih boyu hiç dağılmadı
17 Ağustos depreminde,
Annemi ve seni kaybettikten sonra,
Özel günleri unutmuştum baba.
Ama şimdi tekrar hatırladım
Bugün babalar günüymüş!
Nereden öğrendin dersen,
Ben orak tarlasında,
Sen baba villasında doğmuşsun,
Bir araya gelemeyiz biz
Ben doğunca babam çaresizlikten ağlamış,
Sen doğunca baban, hemen çiçek yollamış
Mektuplar,
Bir zamanlar,
Türkülere, şarkılara,
Şiirlere konu olmuş…
Gurbeti yakınlaştıran,
Hem de faturası olmayan,
Köyler kente,
Kentler mega kente,
Durmadan yürüyor
Yürürken, peşi sıra
Problemleri de sürüyor
Eski alışkanlıkları
Adam, eşinden bir fırça yedi,
‘Şey’ dedi yumdu ağzını
Baktı devam ediyor dırdırı
‘Hay’ dedi salladı başını
Düşündü ayrılıkta çocukların gözyaşını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!