Sormuşlar bir Bilge kişiye,
İnsanları nasıl görüyorsun diye,
O da demiş. Sıkılmazsanız eğer,
Anlatayım bir kaç cümle ile size.
İnsanlar çok garip geliyor bana.
Çünkü, çocukken büyümeyi istiyorlar,
Çocukluğum geçti, derelerde, dağlarda
Çalıştık, çabaladık, bahçelerde, bağlarda
Sebzelerimizin, ne hormonu vardı, ne de suni ilacı
Ne kadar lezzetliydi, biberi, domatesi, patlıcanı
Hele bol domatesli tahrana aşının yanına,
Meşhur Seki turpunu doğradın mı,*
Ufak tefek kırgınlık olabilir her ailede,
Küçüğü büyütüp de sakın ailene ifşa etme,
Zamanla kendiliğinden düzelir, çok aşırı gitme,
Dikkat et, kıymetin hep baki kalsın GELİNİM!
Sen oğluma emanet, oğlum sana emanet,
Ülkemizin % 96 ‘sı deprem bölgesi olduğu için
Nüfusumuzun % 90 ‘nın buralarda kaldığı için
Afetlerin unutulduğu an geldiği için
Okulları geziyorum arkadaşlar!
Çocuklarımız panik içinde kalmasın diye
Göller, ırmaklar, denizler,
Yazın bir başka güzeller.
Çünkü; insanlar etrafında,
Piknik yapar, balık tutar,
Kavurucu sıcaklık olduğunda,
Kendilerini serin suya atar.
Cenaze selası,
Sizi bilmem amma,
Beni alıp götürür uzaklara
Hele birde müezzinin sesi
Yanıksa, Ağla babam ağla…
Ne zaman bu sesi duysam,
saatin pillerini çıkardım,
zamanı durdurayım diye
duvar takvimlerini yırttım,
tarihleri unutayım diye
telefonu sessize aldım,
ses duymayayım diye,
Telefonlar hem çok cep yakıyor,
Hem de sağlığımızdan sinsice kapıyor
O kadar ehli keyf oldu ki millet,
Büyüğü küçüğü elinden bırakamıyor
Gelecek on yılda, çoğalırsa sakat çocuklar
Deprem bölgesine,
Çadırlar kurulmuş sıra sıra,
Üşümesinler diye dağıtılmış soba
Kaç çocuk can verdi çadırda yana yana
Bu da ayrı bir afet türü, ayrı bir facia
Sorumlusu afetler mi, afetzedeler mi,
canım,
daha erken,
biraz gençliğimi,
yaşayım derken,
yaşı kemale ermiş,
akranı mı gördüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!