Yemeklerde lezzet kalmadı
Yiyenler tam zevk almadı
Fakir – fukara hiç olmadı
Sofralar değişti
Çayların tadı değişti
yıl 1950
daha sen yoktun dünyada
biz izdivaç yapmıştık ananla
hala dırdırını çekerim oğul
o gün bugün hiç güldürmedi
Açık bırakılan çukura düştüğünde,
Reklam panosu başına geçtiğinde,
Asfalta bırakılan demirlere bastığında,
Sen ağlama, büyükler ağlasın yavrum!
Duvardaki alarmlar çalmadığında,
Yolum düştü Sekü’ nün camiye,
Ta, Osmancık’tan ezan sesi geliyor bu ne?
Dedim, Ahmet Hafız niye okumuyor nerede?
Dediler çoktan turab oldu…!
Yolum düştü Ögüryüzüne,
İlkokuldan beri matematiğim iyidir
Problem çözmeyi pek te çok severim
Gel gör ki, problem dışta değil iç deyse
Çözemem, etrafında dönerim de dönerim
Hayat iki bilinmeyenli bir denklem
Kibrit var, çıra var, odun var
Ama ocakta yanan ateş yok
Evlat var, torun var, yeğen var
Ama bayramlarda el öpen yok
dostum;
takma kafana,
olduğunda değil, göründüğün yaştasın
ağladığın geceleri sil hayatından sade gündüzler kalsın
ve geri dönüp aynaya şöyle bir bak, hala aynı yaşta mısın?
yoksa çileli geceler silinince % 50 azalmış mısın?
Depremlerde enkaz altında kaldığında,
Biraz ağla, biraz sızla bir güzel boşal
Sonra deşarj olup, kendini başa al,
Cep telefonun varsa yanında,
Muhtemel üç-beş dakka çalışırsa,
İlk fırsatta ya ara, ya çaldır burada
Badali öldü,
Tantali öldü,
Köm Ali öldü,
Kara Ali öldü,
Beşir Ali öldü,
Ölmez Ali öldü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!