Uyduruk hikâyeler acı dilde pes etmez
Damarını çatlatan kan değil, dedikodu
Berrak deniz suyuna daldırmakla incelmez
Örülmüş kalın duvar gibi bir gecekondu
Yapılsın hayra vesile olan düzgün bir iş
Ameli tertemiz, imanı güzel
Olana mükâfat verilir ahlak,
Kötülüğe kandı hilebaz ezel
Ebedi kabında oluştu çatlak.
Zamlı yazı yazar bu mukadderat
Dünya sessiz doğdum, sessiz öleyim
Sığınacak bir yer değilsin bence
El ayağa düşmek değil niyetim
Toprağa kat,rahat et bir an önce
Bıksan bari, gülerek bak yüzüme!
Ne söylesem acep şaşkın haline?
Yüreğin kas katı ısıtmaz seni
Ansızın bir feryat çarpar yüzüne
Git desem yerleşir boşlamaz seni
Benden de güçlüsün sevda yolunda
Tanıdık bir resim bana bakarak
Ağlar alnımın aç göz çukuruna
Sevdasız benliğe yas tıkınarak
Uğramaz hayâlın uçurumuna
Bildiğim bir enkaz inleyen derttir
Gerçek barış tablosunu sevgi as duvarına
Birbirini seven güzel toplum bir temel atsın,
Bütün benlikler yöneldiği yöne doğru aksın
O zaman barışta anlar hayrın var olduğuna
Dostça tutalım uzanan muhabbet dost elini
Akılsız da cahil etsek duyguyu
Tamahkâr gizinde dünyayı gezer
Kuvvete inanma iç Kevser suyu
Bir damlası dünya malına değer
Ey insanlık garip yüzleri parlat
Güzellik, hoş insanlara bahşedilen bir süs
Yaşatan iyilik bir gönül muhabbetidir
Çiçeksiz düşünülemez, bahçesindedir süs
Cennetin en üst katı huriler ülkesidir
Güzellik, değer biçilmeyen tebessüm gülüş
I.
Yaşamak,
başını göklere kaldır bir bak!
maviyi kucakla, beyazla örtün
derman diye sür yarana büsbütün
kopar mutluluk rıhtımlarından kirli dalgaların
Kederin zincirine bağlı eylül yaprağı
Sararmış hazan mevsimlerinin habercisidir
Gül kokmuyor, bütün ıstırapları bendedir
Yaklaş ayrılık türküsü yaklaş, bana gel, de!
Seni de, beni de yaksın bu hazan ortağı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!