Koşsam öyle;
Yorulmadan,
Düşmeden,
Canım yanmadan,
Nefesim kesilmeden...
Koşsam öyle,
Gençliğimi kovalar gibi,
Çocukluğuma atlar gibi,
Yaşlandığım yıllardan kaçar gibi...
Öyle ki;
Umutsuzlukları delercesine,
İçimdeki tüm kapıları açarcasına,
Bırakıp yaşamı ardımda,
Celladımla barışıp, ölüme gülümsercesine,
Koşsam hani hiç yorulmadan...
Biliyorum, yorgun bir bedenim…
Kimse bilmese de,
Her dem inliyor ruhum benim.
Yaralarıma yok merhemim,
Özlemler içimde büyürken,
Zaman beni içten içe kemirirken...
Bıraksam diyorum tüm yükleri,
Takılıp Azrail’in tırpanına,
Koşsam diyorum,
Kollarını açmış bekleyen
Toprak Ananın koynuna...
Koşsam, koşsam işte!
Tüm dünyayı arşınlayarak,
Ceplerimdeki son umutları dökerek,
Yaşamı üç kuruşa peşkeş çekerek...
Koşsam diyorum,
Esir olduğum bu dünyanın kıyılarında...
Belki...
Belki bir kuş uçumu,
Belki bir insan dökümü...
Yazgımdaki ismimi sildirip,
Koşsam diyorum,
Sonsuz bir uykuya...
Alıp bebekliğimi kucağıma,
Tutup çocukluğumu elinden,
Takıp gençliğimi koluma,
Baston olup yaşlılığıma…
Sessiz sedasız koşsam
Hayatın sonuna...
Ama öyle çaresiz, üzgün değil…
Gülümseyerek,
Gözyaşı dökmeden…
Tüm vedaları edip,
Kırdıklarımı düzeltip,
Özrümü, affımı dileyip…
Abdestimi alıp,
Namazımı kılıp…
Azrail’in eteğine tutunarak,
Koşsam diyorum...
Ta ki…
Sessizliğimde kaybolana kadar,
Cennetin yolunu bulana kadar,
Ölümle kucaklaşana kadar...
Koşsam diyorum…
Koşsam, koşsam,
Yorulmasam işte...
Kayıt Tarihi : 21.7.2024 09:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Güzeldi dizeleriniz esen kalın
Teşekkür ederim varolasınız değer kattınız
Tebriklerimi sunuyorum...
Teşekkür ederim varolasınız şeref verdiniz
TÜM YORUMLAR (2)