Batmışın şere, nefsin; sanki demirden dişkir!
Paklar mı seni bir gün, narin, ipekten peşgir?
Gel ey yüzumü, ruhumu goncasından narince açtıran, neşe veren yar...
Gel ki topraktan ayrılsın bedenim.
Ruhum ruhuna püryan olsun.
Öyle bir gel ki, çektiğim acılar ağzıma sürülen bal olsun.
Düşünmeden gel. Gelişin ebedî olsun!
Gel ey mahşeri sevdam.
Ey rahmet; icazetinde bende olayım evvelâ..
Gökten damla damla düş, bedenimi sarmala.
Seninle mutlu mesûd, cümle cihan erenler,
Her daîm bahtiyardır, HAKK yolundan gidenler.
Arzda kimler kaldı bak! Dağıldı tüm insanlar,
Hepsi suskun biçare, senden mahrum kalanlar.
Çerçevesi kırık solgun bir resim,
Neler anlatır bak, sessiz ve sakin.
Her deseninde farklı bir kesim,
Siler parlatır pak, hissiz ve tekin.
Maziden bu güne tutunur eli,
Dillendirmeden önce verdigin sadaka bal'dı.
Şimdi riyadan başka elinde tatlı ne kaldı?
Gönlün ihtiyacı var habersiz edilen duâya
Melhem olup da sürülesi, kanayan yaraya
Ruhum muhtaçtır, yürekten edilen yalvarışa
İyi oldum sanıp, kanarsın bitkide ki şifaya.
Vesileye kanma, perdeleri kaldır gözünden
Ne güldük ne ağladık, şaşırdık baka kaldık,
Telaş içinde ruhlar, gök açık şaha kalktık.
Bud-i mesafe ki; cerimler çalım atar karşımda aksa,
Cazibe-i faniyeden uzaklaştım, vardım kapısı güzel HAKK'ka.
Demlendikçe hamelendi, elvan elvan gülşen-i gülzarım,
Grub-i şems gibi çöküverdi üzerime habaisler ruh-u revanım.
Varlık alemindeyiz, tedirgin ve düşünceli.
Yol ayrımına gelmeden, akıl felaha ermeli.
Sevgi dediğin nedir ki, madde ile biçilmemeli?
Gönül ruhu sevmeli, güzellik ebedi değilki.!
Hakikati aramalı, can bedende oldukca!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!