Bu nasil libas böyle, kaplamış gökyüzünü?
Kızıla boyamış, evrenin görüntüsünü.
Benden sana bir gül, kanımın renginde süsü,
Sana sırdaş olsun yâr, benle aynı öyküsü.
Elinde ne varsa sanma senindir, bir gün gidecek,
Aklıselim odur ki, dünyada iken maddeye veda edecek.
Sabret; koparsa kopsun gönlündeki kıyamet,
Aşktan başka ne gördük, olmaz bizde nedamet?
Kem gözle bakanlar var, her halleri sakamet,
Mahşeri gözler gözüm, sonrası gül, selamet.
Hasret çekiyorsan eğer ırak sevdaya,
Sabrın yatıya kalmış misafir gibi olmalı.
Beden bitkin düşse de aşkla kurak sahraya,
Azmin; taşları yarıp açan karanfil gibi olmalı.
Bir bedeli olmalı sevmenin, kolay değildir!
Mukaddesatın gözbebeği arşın incisi..
Varoluşu'nun hakikati, Allah sevgisi.
Ulaşılması imkansız en güzel makam,
Ruhuma cevaz verilsede mührüne bakam.
Neler affedildi bak; çalan, çırpan hep hırsız,
İyilik bilinmedi, göz yumanlar da arsız.
Bi tökezle hele gör; çabaların anlamsız,
Boşa uğraşma, düzen; haklıdan değil yansız.
Neler kaybeder bilmez, suçlu görmeyen gözler,
Konar göçeriz bu dünya'dan süre meçhuldür.
Kaç gün yaşadın deseler, dil susar, yutkunur?
Sırtımız günah yüklü, sevap desen hiç yoktur.
Hayrı dillendirdik, azap dahada zor, çoktur.
Sırtımda yırtık palto, yollar sırılsıklam su,
Kararan havada sis, yolumun sapağında.
Birkaç kişi duruyor, bana kurulmuş pusu!
Yaka paça tuttular, öz yerim otağında.
İki seçenek birden, serdiler dik masama,
Bilmem, hangi alemde, bedenimdeki ruhum?
Kendimi kaybettim ben, tek umudum du merhum.
Hava karardığında, dost düşman belirsizdir.
Hançer hançer üstüne, sırtı yaralar kaçar.
Görmez gözler körlükte, ferman delilsizdir.
Mertlik yoksa insanda, dostu paralar saçar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!