Nasır tutmuş acılar, renk bitti hayatımda,
Alacadan nasip yok, siyahtır artık rengim.
Neşesiz onca günler, artık benim kapımda,
Bundan sonra mutluluk, ne derdim nede dengim.
Karşıma çıkar hüzün, yolumun sapağında..
Ölüm bir anlık diye, zannetme gelir felah,
Sonrası fevkalade zahmet, gerisi mizah.
Yaralandın mı gizli tut?
Devir değişti artık.
Merhem getireni unut,
Fırsata çevirmek moda artık.
Adaletin, sevginin bittiği her yerde,
Muhabbet ve mutluluk müebbet yer.!
Hilkatin gayesini unutmayan o gençler,
Müjdeye nail olup geçtiler ve gittiler.
Varlık içinde yitirdik, kavrulduk hani nerede aradığımız mutluluk?
Günden güne eridik, erdikçe bahrimuhite döndü gözdeki kuruluk.
Şu küçucük dünyada gazeller gibi her birimiz bir yana savrulduk.
Tutunmaya çalıştıkça kadere vurulduk, vuruldukça mahzun olduk.
Sevgiden yoksun, yanmış bir ben sanardım garip,
Şimdi herkes çaresiz, gönüller hep muzdarip.
"Masum masum bakma bana ey dünya
Ne fırtınalar kopardın suskun bağrımda"
Birgün dünyaya dönüp tepeden bakacağım.
Ömrümü çalanları arayıp bulacağım.
Yakasına yapışıp bir hesap soracağım.
Söylenecek çok şey var aslında..
Tozlu raflar gibi yüreğimin köşesi.
Yılların yalnızlığında esir tutulmuş harfler..
Püf desen, bütün kelimelerim dile gelecek.
Sanki gizemli, kayıp bir şehir yüreğim.
Bir ölüm düşün, ''iman'la'' olursa'ki nasip,
Ağlamayı bırak, şen ol, gülsen'de münasip.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!