Bu adâvet nedendir? Değilmiydik önceden Adem-i külli?
Kalem yazdı kurumadı mı? Bünyan-ı mersûs değilmiyiz?
Yakışmıyor câfîlik bize, bitsin artık bu hışm.
Hüsn-i dilârâ olsa iflah olurmu sanki, dinermi öfken, acın?
Kabiremidir suçu? Kef saçar ağzın yazık, neden?
Akıtsan gözyaşlarını toprağıma neye yarar
Lal olmuş sanki dilin ömür boyu susup da
İçin için seni seviyorum desen neye yarar.
Bir çınardı kurudu, gölgesi artık bitti.
Toprak verdi büyüdü, yer aldı, sardı gitti.
Ölüm ensende durur sen batıla kanarsan!
Ölüm senden de korkar zikire tam dalarsan.!
Ölüm bu eli kolu bağlı HAKK'kı anarsan!
Ölüm bu fırsat kollar zamanı çok sanarsan.!
Garipçe bir duygu bu; soğur yavaşca beden,
Ölümün yüzü soğuk, gitmiştir artık giden.
Hasretine özümden sonsuz sabır ekledim.
Aynı yerde, sessizce, defalarca bekledim.
Geçtiğin sokaklarda gül kokunu özledim.
Geçersin umuduyla hep yolunu gözledim.
Soldu ömrüm vicdanla edebin bölgesinde,
Yeşerir elbet bir gün, vuslatın gölgesinde.
Umut bağlama bana, öteliyim ben sana.
Dokunsam kavrulursun, bitersin yana yana.
Azap vermediydi hiç, bukadar acı cana.
Allan şimdi gözlerim, oluk oluk coş, kana.
Bu devir zehir dolu panzehiri kur-an dır.
İlaç başkadır diyen, her sözü sır, yalan dır.
Ey papatya; umudumun süslü kraliçesi..
Acılarıma ilaç ol, yok başka bunun çaresi!
Beni sana mahkum etti, gönlümün kelepçesi.
Ya sen, ya hiç, işte budur arzularımın dilekçesi.!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!