Yaşanılanların geçip gitiğini zannetme...
Yılların gömdüğü hezeyanlarım
Diplere bıraktığın kayboluşlarım
Öyle kolay çıkmıyor ömürden...
Toprağa bir vermeye gör gözyaşlarını
Sellere veryansın eder yüreğin...
.
.
Aykırı vakitlere kalmalı şiirlerim
Gecenin mazeretlerine bıraksam susmaz ki çıvgın halin
Çığlığın kaderine kaç avaz sığar ki…
Öyleyse
Yağmurun tenine hasretinde
Göğe bulanır göz alabildiğe siyah
İçime süzülür ışıksızlığında sokakların
Sokakların
Senin sokakların...
.
Geceye bakarsın bazen
Kurt sürülerinin uluyuşuna götürür seni uzaklar
Ve sert esen rüzgar…
Eşiklere oturmuş asırları düşünürsün an gelir
Kimler geldi
Kimler geçti diye…
.
.
Balçıklı bir geçmişin kiri sayfalarda
Nasıl buldular hiç kalkmayan sisleri
Her nefese kaç hırpalanış düştü ölümlerle karışık
Benim kavgam yaşayışları diye diye
Zannetme
Kapı önüne bağladığını
Zamanı...
Ve bekleme
Tutulduğunda azgın sellere
Kıyıların seni elinden tutup kurtaracağını...
Ağır bir sandık
Kilitli
Ve kadimden küflenmiş
Menteşeleri
Keşfine mani bir hal mi dilenilen
Gecenin çıplaklığına bıraksam ne zaman hislerimi
Üşürüm adamakıllı…
Bilmiyorum
Hangi öfkene bıraktın papatyalarını…
Hangi maviye baksam sen değil
Sen değil denizin kokusu
Bir güz yaprağı daha düştü mısralarıma
Uçuk düşüncelerim kadar
Eserken soğuk rüzgarlar...
Uğultulu yamaçlara yakasını kaptırmış çer çöp acizliğinde
Tutunduğun olmamalıydı seninde, seller...
Kopuk kopuk kabuslara bırakamaz kendini uykular
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!