Bir çok şiirim oldu
Bir çok duyguya hamile şiirlerim
Piç değil hiç biri, babaları belli
Benim şiirlerim sana sevdalarımı doğurdu...
bak şu surata,
endişeli,
gergin...
soğuktan mı,
güneşsizlikten mi,
yoksulluktan mı elemin,
Gölgeler sır gibi saklar gözleri.
İçinde meçhul ikiyüzlü bir fikşın,
ya in, ya cin; ya da ceberut...
Kim seslenir? Kim hâlleşir?
Büyüdüler öylesi bir gizlilik döneminde, bîçare,
yıkandı beyinleri...
sokak çocuğu
—adı belki hüsnü, belki de âli, -
yalınayak yürüyordu.
vizon kürklü bir hanımefendi,
kucağında köpeği, arabadan indi.
çocuk, yalvararak kadına,
sol yanım bomboş sensiz
tadı tuzu kalmadı ruhumun
taşınmaz umutlarımı almıyor işçeri
umutlar doğruyu yalnış yerde arıyor
Açıldı uyku sersemi pencere kanatları.
Yaşanmışlığın özlenen kalıntıları yansımakta
camın aynasından.
Işık parıltıları okullu çocuk siluetleriyle oynaşmakta.
İmreniyorum güleç yüzlü çocuklara, seyrederken...
ecel bu,
bakımsız bir meryemana sarılır gök yüzünden boynuna,
sonsuzluk ölümle cebelleşmiş bir kıtlık,
uzaklaşmayı düşünürken zorunlu bir seferberlikle
beklentileri yollara uzatarak boylu boyunca...
saatin tiktakları ağıt sesleri gibi,
vakit geçmek bilmiyor,
inadına,
çıldırtarak...
şiddet
dün nasıl canlı bombayla aramıza sızdıysa
Duvarlarım inlemekte acı içinde
Bırakıp gittin ya beni, isyanım sana
Acılarım dinmemekte isyan içinde
Gidip dönmedin ya, hasretim sana…
Bir efsaneye eşdeğer bu aşk hikayem,
Küçük bir umutla karıştırıp
İçime akıttım gözyaşlarımı.
Hıçkıramadım, sarsıldım.
Boynum kıldan ince kaldı;
Kadere boyun eğdim.
Altın sükutlar biriktirdim delinmiş cebime…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!