Aynı ağacın iki yaprağıydık, sen ve ben
Aynı fırtınada sürüklenemedik
Ama aynı dünyada kaldık hep
Hep yalnız
Hep hasret
Hep korkarak yaşadım yalnızlıkları da, hasretleri de…
Bir şeyler tutuşur yüreğinde,
kıpır kıpır,
bütün benliğini sarar, ısıtır.
Her gülüşte yeniden doğarsın
ve bin kere ölürsün her iç çekişte…
Zifiri karanlıklarda atılan adımların
boşluğa düşmesinden korkarak tutunmak isteyeceğin
ve tükenik gecelerin sarhoşluğunu yaslayabileceğin
bir duvardır seni beklemek
ve her halukarda beklerken duvarın gölgesinde sinmektir.
Herkesin hayatından birşeydir işte…
Geceler sessiz sessiz yağıyor gözlerimden
Yine sensiz kaldım yollarında yar!
Yine soğuk rüzgarlarında savruluyorum,
Tutuver ellerimden…
Yalvarırım,
Bir daha göreyim gözlerini…
"yokluğunu fark ettim yanımda, isyanım bunun için..."
şimdi
seni düşünme zamanı
seni özleme zamanı,
her an seni yaşayabilmek için...
Kuşak çatışmasını ne çok yaşardık seninle…
“Yeni nesilleri anlayamıyorum artık,”
diye isyan ederken sen;
ben, beni baskı altında tuttuğundan şikâyet ederdim.
Birbirimizi sorgulamakla geçerdi günlerimiz.
Sen beni başka oğullarla kıyaslayarak,
Gözlerim yokluğunda takılı.
Yokluğun volkan ateşi…
Geceler kâbus.
Bir silah gibi şakağımda patlamaya hazırlanıyor ölüm.
Ölüm, yokluğun.
Yokluğunu yaşadığım yer cehennem.
I.
Seslensen gecemin bir yerinden
Uzanıp tutuversen ellerimi,
Bassan bağrına bir kucak dolusu
sarılsam, uçsam,götürsen...
Lodos dudaklarıma taşısa kokunu,
II.
Aramızda uçurumlar,
bütün parmaklar çürümüş
Mevsimsiz bir kar fırtınası
sensizlik, üşüyor yüreğimde...
Donakaldım ardınca umarsız
I.
Seslensen gecemin bir yerinden
Uzanıp tutuversen ellerimi,
Bassan bağrına bir kucak dolusu
sarılsam, uçsam,götürsen...
Lodos dudaklarıma taşısa kokunu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!