Taktığı künye asker ocağından
Devriye nöbeti var sabah sabah
Başını kaldırdı düş yastığından
Yorganı çekip attı sabah sabah
Altı-sekiz nöbetine belendi
Güvendiğin dağlara kar yağacak
Sabır, kanatların olacak sükut u hayale uğrarken
Acıların sabrının azığı…
Gün gelecek,
Sabreden derviş, muradına erecek...
sevdiğim kız yüz vermiyor
şaka maka naz ediyor…
yüreğim söz dinlemiyor,
yaka paça sürüklüyor…
sevdiğim kız naz ediyor
Kımızı papuçlu şirin kızla dans edemedim.
Suçüstü yakaladılar
Sanal dünyamı yoldular, attılar.
Yasakladılar.
Gittim.
Kahrımla dans ettim karanlık bir tenhada,
Düşündüm, hep düşündüm
Bu ayrılığın her sorumluluğu bana mı ait, diye
Gece, gündüz…
Tanıştığımız ilk günden, beni terk ettiğin ana kadar
Sahne sahne, plan plan
Tüm ilişkimizi baştan sona yeniden yaşadım
“Şehitler ölmez,” derlerdi,
Peşimizde sürüklediğimiz kırgın yürekler.
O kızgınlıkta söylenmiş bir yalandı!
Ölürdük, canımız yanardı…
Ardımızda bir eşimiz olurdu,
Bir çocuğumuz olurdu,
Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın
Erkekler ağlamaz düştükleri zaman, derken
Albeniye mağlup olmuş aşklar,
Yosma pazarlıklarında açık arttırmaya çıkmaya başlamış.
Avuçlarından karlar emdiğim ilk aşk, her mevsim
Meğer büyüttüğüm tüm dirimsel debelenmeler
I.
Bu aralar havalar iyice ısındı Seleni.
Her şeyin/her kesin yüzü gülmekte.
Mevsim Gülbahar,
Renkleri azat ediyor güllerin yapraklarından
/Büyük kandırmaca! /
Seleni
sen
ıslak bir geceden doğup gelmiş sabahsın.
Çağının iğne deliği beliğinden süzülmüşsün,
ve bir yudum mutluluk vermek için gelmişsin...
Gece batımının uçuştuğu saçların
Yağmur ormanlarına doğan güneş gibisin
Seleni,
yitimin intişarından akan bir avuç su gibisin.
Acıtma canımın mecalsiz hükümranlığını
Ben kan revan olayım,
seni kollayayım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!