Daha ata binmesini bilmeden
El atına binenler.
“El atı da olsa, belki öğrenirim” diyenler
Hiç bir şey öğrenemeden,
Bilincin komutuyla geri ineceklerini bilmelidirler.
Göyümlerine avuç dolusu gübre attığın
Sütçü nineleri anımsıyorsun,
Değilmi Glorya?
Şipşirin bir İtalyan kızıydın,
Baban Grinyola az çekmedi senden
Bir gün değil, belki yüzlerce
Anam, babam, bütün ecdadım.
Sana tutunmuş, seninle yaşamışlar.
Aradan doksan yıl geçmişte,
Maalesef görülebilmiş, gözü ve kalbi karalar.
Daha nasıl anlatayım onlara, nasıl!
Senin yaşam ve özgürlük sebebimiz olduğunu, nasıl...
Bu gün kaçıncı özgürlük şiirdir okuduklarım
Hepside içime aktıklar sevdalarım gibi bir - bir,
Hepsini sevdim, içimde ışıldadılar yıldız, yıldız,
Ah! Bir de şu sokak gürültüleri olmasa…
Sarhoş sürücülerin arabaları, korna sesleri dursa.
Zor zamanlar olur ya
İşte ogün anlaşılır
Dosluklar düşmanlıklar.
O zamanlarda dostunuz
Sizden kaçmış,
Düşmanınız size yaklaşmışsa,
Hap söyleriz Kıralın çıplak olduğunu,
Yalnız Kıral mı?
Nasıl unuturuz bizlerde çıplak doğduğumuzu
Ve de nasıl unuturuz;
Yaşamın birer palyaçosu olduğumuzu
Ne olursun Sitem etme
Kaldır da bak başını geldik işte.
Hiç uyumayan sular için,
“Su uyur düşman uyumaz'demiştin,
El hak haklıydın, çok haklı
Hatta bir değil, bin defa haklıydın;
Dağlardan sızan ışık,
Şimşek hızıyla
Bir balkıyıp, bir sönüyor,
Kara bir çadır gibi
Üstümüze gerilen gece
'İnadım inat' der gibi,
“Yeni melekler yurduna hoş geldiniz
Buranın kutsiyeti korur sizi ” derler, inanama.
Her yaşamın dileği birazda korunmaktır,
İnsan için korunmak bir haktır.
Allahın kula verdiği bu hakkı
Yeşilin tadını almak için,
Gözlerinden yıkanmalıyım.
Orman derinlinde uykularım,
Filizlenip yeşillenmeli, derin, derin
Yeşil yaprakları andıran,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!