Aamızda sıra daplar var
Rüzgar sesleri bile duyulmaz.
Güneşi erken alırlar doruklarına,
Sanki böbürlenirler yaratıldıklarına
Ve de, ulu dağlar olduklarına.
Aramızda ormanlar var;
Elleriniz, temiz mi elleriniz?
Uzatın onları göreyim.
Kalleş tetiklere uzandılar mı?
Kötü kokulara bulandılar mı?
Dost görünüp de,
Düşmanca sallandı mı elleriniz?
' Değerli şair dostum CELİL ÇINKIR kardeşime armağanımdır '
------------------------
Hep on kasımlarda hüzünlenirim,
Yetmiş birinci ölüm yıl dönümünde
Yine gam ve keder yüklendim.
Devrimlerin sıralandı gözlerimin önünde
Onlar'ki yeniden doğmanın
Yepyeni mutluluğunu yaşadılar
Gözlerini açtıukları dünya,
Onların yeni dünyası
Yepyeni umut dünyalarıydı.
Bir sonbahr akşamı,
Eylül'ün son günü
Bir yaz daha bitti.
Bir, bir eridi yıldızlar
Mavi göle döküldüler,
Göl ışıltılı şıkır, şıkır,
Bir kırbaç gibi inerdi sırtımza
Şubat yağmurları,
Şubat soğukları kılıçtan keskin
Soluduğum hava donacak, kesilecek nefesim.
Kaç basamak inmişim, bende unuttum:
Ellibeş yıl öncesi köy yerinde,
Ender kişilerin saati vardı.
Saatsiz olanlarsa,
Zamanı anlamak içn
Ya horozların ötüşünü bekler,
Ya da ağaçların gölgesine bakardı.
Gözleriniz varmıdır gözleriniz? ....
Aklınız mı, yüreğiniz mi, ellerinizmi daha cabbar?
Ey kan kokusu sarmış coğrafyanın insanları,
Sizleri de içine almak için büyük tehlike
Bir tusunami hızı ve öfkesiyle yaklaşmakta.
Bir çocuk düşünün:
henüz yedi yaşında.
Tavşanlarını kovaladığı
Kırsal alanlar:
Hepsi de onunmuş gibi
Uzayıp giyorlar...
Sana 'hoylusun, boylusun,' derler.
sakın inanma...
'Yiğitsin, kahkramansın,'
Diyenlere hiç aldanma.
boşbulunup da inanırsan,
Verirler eline ondörtlüyü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!