Hayal dünyasından çağırsan beni
Uğruna hayatı boşa verirdim
Çirkini güzeli ayırt etseydim
Varımı yoğumu hoş'a verirdim.
Kaf dağına kaçıp el etsen bana
Tutmasa da ellerim ellerini,
Mahrum bıraksan da
Gözlerimi gözlerinden.
Yar elinden sunulmuş zehir misali
İçirsende bana sensizliği
Kana kana.
Sizin de yolunuz düştümü
Nefsin köreltildiği o yere
Bekçi, polis gözetiminde
Bir kapıdan geçtiniz
Ve bir avluya girdinizmi hiç.
Yeniyetme delikanlılar
Ne eline uzanabildim korkmadan,
Ne saçının teline dokunabildim.
Uykusuz gecelerin nihayetinde
Mecburen kapanırken gözlerim
Rüyalarıma girdin
Ve seni bildim.
Semt pazarlarına düşürdün beni
Bugün Çarşamba pazarındayım,
Yarın Perşembe.
Haftanın her günü tezgahım açık.
Şunlar, kırk altı yıllık ömrümün dantelleri
İğne iğne nakış nakış.
Önce fırtınalarla boğuştum.
Dalgalar patladı suratımda ardı ardına,
Düşüncelerimle baş başa kaldım açık denizlerde.
Battım, çıktım, battım
Su aldım yan yattım, doğruldum yattım,
Sonra kurtarmak için kendimi
Zaten, neyim varsa alıp gitmiştin,
Cezai nakti'den dem vurma bana.
Düşmüşüm canımın derdine şimdi,
Ne peşin ne taksit veremem sana.
Muvakkat olanı yol ettin kalbe,
Baktım ki şeytan azapta
Rakı da içtim
Şarapta.
Şeytanın gönlü şen olurken
Günaha girmeme
Benimde şen oldu gönlüm
Bugün, çaresizliğimi anlatmayacağım sizlere
Üzüntülerimi kendime saklayacağım
Okudukca satırlarımı
Gözyaşları dökmeyeceksiniz
Hayattan kesitler, kesintiler göreceksiniz
Kah benim hayatım, kah sizin hayatınız yazdıklarım
Ne ceylana bir pınar
Ne yolcuya yol oldum
Ardı meçhul kapıya
Bir koridor, hol oldum.
Şimdi dinmiyor sızım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!