Sen neyi seversin?
Söyle bana.
Baharda açan çiçeklermi neşelendirir seni
Yoksa sonbaharda sararmaları mı
Güçlendirir neşeni.
Bir insanı yıktığında güler,
Senin başın ağrısa,kalbimde sızı başlar
Seni üzülmüş görsem,sanki zaman yavaşlar
Öylesine doldum ki seninle anlatamam
Söküp atmam imkansız,yağsa başıma taşlar.
Gözlerinden yaş aksa,seller akıtır gözüm
Yetmişli yıllarda Ankara bulaşmıştı Çocukluğuma
Akdere'de kayalıklarla iç içe
Küçücük bir evimiz vardı
Bahçesi olmayan.
Ortaokul birinci sınıftaydım
Akdere orta Okuluydu okulum.
Gayya Kuyusunun görünmez dibi
Herkes kükreyemez aslanlar gibi
Görsen de sehpada sallanan ipi
Salıncak de ürper, küs ama gitme!
Kırk gün bir gün, biraz eğlendiğinde
Elin yüreğinde ferahlık eser,
benim yüreğime kızgın kor düşer.
Hayat; tüm yüküyle çöker üstüme,
Ellere kolaylık, bana zor düşer.
Çoğu kez düşeş'i umut etsem de,
Dolu dolu yaşamadım bir ömür,
Ey hayat, biraz da haksızı sömür,
Saç dökük, yüz kırış, gözlerim kömür,
Çileli bir ömrü başa sardılar.
Umut; yaprak yaprak yeşil bir daldı,
Ben çocuğum,
Sevimliyim, yaramazım.
Cana yakınım bütün çocuklar gibi,
Uzanmak isterim gördüğüm her şeye,
Sarıp sarmalamak isterim oyuncaklarımı.
Ama yapamam,
Çeşitleri vardır gün görmemenin
Nasıl ki bakmak demek, görmek demek değilse
Ve etrafımız bakar körlerle doluyken
Yine de devam ederiz yolculuğumuza
Bazen, gözümüzü kapatırız
Bazen, tıkarız kulaklarımızı
Bir gönül, bir hane, bir küçük arsa,
Üstüne, bitmeyen yağmurlar yağsa,
Yolunda aşılmaz engeller varsa,
Atlayıp sırtına, bulutlarla gel.
Geçmişini boş ver dirilerinin,
Geliyorum,
Daha doğrusu gelmeye çalışıyorum,
Bekle beni.
Uzakta olmasın beklediğin yer gelemeyebilirim.
Gözden çok ıraksa bulamayabilirim.
Gizli bir mekan olmasın bulunduğun yer,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!