Bile bile,
Göz göre göre...
Ve el ele,
koşa koşa...
Yuvarlandık topluca,
kör kuyunun dibine!
ıssız ve karanlık bir yoldan gidiyoruz.
peşimizde soysuz ayak sesleri,
önümüzde, asırlık çınar ağaçları…
ne geri dönüp bakabiliyoruz, ne ileri gidebiliyoruz;
ve biz korkuyoruz!
Kucağımda kedim,
On ikinci katın balkonundayım.
Kışa hasret gökyüzü...
Çarpık kentleşmenin kurbanı caddeler...
Denizden uzak,soluksuz sokaklar...
Birbirine yabancı,
Sustuk!
Sustukça,
Derin yaralar açtık,
ruhumuzda.
Gün geldi,
acıdan ağladık.
ben;
aşk,sevgi,insanlık
dedim...
sen;
haram mı,helal mı
yenir mi,yenmez mi?
Bir yanım Spartaküs,
Bir yanım Pollyanna.
Kulağımda,
Vivaldi'nin “4 Mevsim”-Sonbahar-
konçertosu.
Ve zaman,
.../ bir fotoğrafın anatomisi.
oturmuş ıssız bir yolun ortasında,
öylece gökyüzüne bakıyordu kadın…
gülüşleri,
neyleyim ben sarayı köşkü
elimde elin olmayınca…
rüzgarlar … yağmurlar,
gündüzler ve geceler
içinde kokunu taşımasa,
zamanım tükenir; azrail söyler son sözü!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!