Denizlere yelken açsam aniden,
Böyle bir delilik yapsam diyorum!
Oltamı sallasam sabah yeniden,
Sel önünden balık kapsam diyorum!
Gökyüzüne baksam hava kapalı
Sırat Köprüsü’nün ortasındayım
Önümde Zebaniler
Arkamda Zebaniler
Gideyim mi?
Durayım mı?
Beklemekteyim hazır
Padişahtan emir geldi,
Bunlar halka sorulacak?
Fermanımı duyun dedi,
Bu gün otağ kurulacak!
Bozuk malı satanlara
Susuz kaldım yanıyorum,
Sahralarda çöle döndüm.
Mecnun oldum arıyorum,
Yağmur yağdı göle döndüm.
Yunus gibi garip kuldum
Üç günlük dünya diyorlar,
Aslı var mı soramadım?
Sanki haram et yiyorlar,
Aslı var mı soramadım?
İnsan mayasında varmış
Bir kısacık zamandayız,
Ne yazı var, ne kışı var!
Başak gibi samandayız,
Ne yazı var, ne kışı var!
Mayamızda toprak kokar
Kulaklarımda sesin hala aynı duruyor,
Garipliği diyorsan? Özyurdumda garibim!
Sol yanımda ağrılar yar okuyla vuruyor,
Garipliği diyorsan? Özyurdumda garibim!
Boğazlardan yol bulsam Balkanlara uzansam
Hayatımda derin sancı
Sürüyor hep acı acı
Bütün dertlerin ilacı,
Sen da başlar, sen de biter!
Gözlerimden akan yaşlar
Hüzün vardı şafakta gözlerim kan çanağı
Bıraksalardı eğer yıkacaktım o dağı
Yıldızlara yol sordum güneş girdi araya
Yağmurlar sicim gibi şimşek çaktı saraya
Ötmeyen bülbülden açmayan gülden,
Allah hesap sorar kul hesap sorar.
Yanmayan ocaktan tütmeyen külden,
Ağaç hesap sorar dal hesap sorar.
Uzak gelecekten gelmeyen günden




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!