Hüzün vardı şafakta gözlerim kan çanağı
Bıraksalardı eğer yıkacaktım o dağı
Yıldızlara yol sordum güneş girdi araya
Yağmurlar sicim gibi şimşek çaktı saraya
Ötmeyen bülbülden açmayan gülden,
Allah hesap sorar kul hesap sorar.
Yanmayan ocaktan tütmeyen külden,
Ağaç hesap sorar dal hesap sorar.
Uzak gelecekten gelmeyen günden
Kurtlar Vadisi’nde kuzular meler
Kuzuların sesi dağları deler
Kasaplar dükkanda bıçağı biler,
Hak için diyorlar bunun adına!
Bir elleri yağda diğeri balda
Susuz kaldım yanıyorum,
Sahralarda çöle döndüm.
Mecnun oldum arıyorum,
Yağmur yağdı göle döndüm.
Yunus gibi garip kuldum
Yaralarım derin olsa,
Açmam açandan değilim.
Namertlerin köprüsünden,
Geçmem geçenden değilim.
Kötülere çatma derler
Seni ne çok özlüyorum
Yollarını gözlüyorum
Yetti artık gel diyorum,
Bekliyorum gelmiyorsun!
Yazımı kışa çevirdin
Elimde silahım başımda şapkam,
Ben askerim anne; Vatan beklerim.
Yurdumda yaşayan çekmesin hiç gam,
Ben askerim anne; Vatan beklerim.
Dinimin emridir insana saygı
Yıllarca aradım bulurum diye,
Ceviz ağacında kargayı gördüm.
Silahımı çektim vururum diye,
Yükseklerden uçan turnayı gördüm.
İhaneti sezdim faka basmadım
Gözlerin kömür karası,
Bakar mısın diyemedim!
Gönlümde hicran yarası,
Yakar mısın diyemedim!
Ellerine kına yakmış
Fildişi taraklarda taradım saçlarını
Yaşadığım yılları bir mateme döndürdün
Benim için mi yıktın o hilal kaşlarını?
Acımadın halime ocağımı söndürdün
Fildişi taraklarda taradım saçlarını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!