Gitme kal desen de uzak illere,
Yolcuyum yanında kalamıyorum!
Destan olsam bile her gün dillere,
Sözlerinden bir pay alamıyorum!
Bırakıp giderken sorma nereye?
Yandı gülüm keten helva,
Helva yandı dara düştüm!
Dağa gittim odun kestim,
Odun yandı kora düştüm!
Göz yaşlarım sel oldu,
Ağladığım boşuna!
Başıma karaları,
Bağladığım boşuna!
Nehir olup dağlarda,
Ver elini Tokat diyen,
Ellerine kurban ol sen!
Zile’miz de güzel diyen,
Dillerine kurban ol sen!
İnsem kaleden aşağı
Düşler mi gerçek değil ben mi sevdalı kuşum
Önümde dağlar gibi dik duruyor yokuşum
Siz mi görmüyorsunuz yoksa ben mi sarhoşum,
Bana söyleyin artık bu nasıl iş aynalar!
Ateş sarmış bacayı duman göklere çıkar
Allah verdi ise sebebi vardır
Dünya dedikleri kimine dardır
Geçimi sorarsan fakire zordur,
Bu işlere akıl ermiyor Kardeş!
Top yuvarlak dersen vuranlar uzun
İçimde heyecan doruğa çıkar,
Güneşim doğacak dediğin zaman.
Göz yaşım sel olur önüme akar,
Yağmurum yağacak dediğin zaman.
Kan sıçrar beynime gözüm kararır
Altmış yıldır bu hayatın içinde,
Koşuyorum koşuyorum yoruldum.
Hep kendime sordum neden niçinde,
Şaşıyorum şaşıyorum yoruldum.
Geceyi gündüze kattım çalıştım
Karşı yatan kara dağlar,
Dağlar bana yol ver gidem!
Ses verince yürek dağlar,
Dağlar bana yol ver gidem!
Demir dövülsün tavında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!