Karanlık için de şaşkın gezerken
Yüzünün şelvesi gönlüme değdi
Kıskançlık yaprak gülü ezerken
Gördüğüm güzelin sözleri değdi
Tut dedi elimi uzattı bana
Şu ağızdan bilsen çıkan sözleri
Aklından geçen bin bir türlü hileyi
Niye görmezsin gelen tehlikeyi
Rabbim bilir şu yürekten geçeni
Ne söylersen söyle, inanmam sana
Şu canı yakan ne candır, ne canan
Canı yakan şu bedendeki kalptir
Açsan bak içinde vardır bir torba kan
Suçlu kan değil, yürekteki şeytandır
Girdin mi küfüre düşürür delalete
Şu dünya yanıyor, var-mıdır aslın
Kerem değilsin, olmayacak aslın
Sen eğlenirken yok oluyor aslın
Şimdi olsaydı, ne yapardı aslın
Ana ağlar, bacı ağlar, can ağlar
Ne selpak bildik nede peçete
Bir ayna, bir tarak bir mendil cebimizde
Jöle yokken, limon sürdük saçımızın teline
Bir eşofman takımı,üç kardeşin elinde
Ana baba sevinirdi, kavgasız gürültüsüz giyince
Giyer gezerdik kocaman yakalı gömlekle
Derdinizi Anlatın Rabbime
Bir dışarıdaki kara baktı, bir bana
Gözleri gözlerimde, yutkundu, bir daha yutkundu
Sustu, çömeldi yere
Kar beyaz, yürek dertli ve kara
Ne elde var, nede cepte beş kuruş, varın siz düşünün gayrısını
Ele alan posta vurur
Kuru sevgi boşa gurur
Eli değil dili vurur
İnler durur dertli sazım
Kış gelince kuru ayaz
Deyin hele bana doğru söyleyin
Gemiler mi battı yoksa yürek mi
Yalanlara köle kullar söyleyin
Gemiler mi batar yoksa yürek mi
Hasletler çürümüş sevgiyi bilmez
Sen, benim diyenler beni satmışsa
Sırtıma binerek dağı aşmışsa
Doğruyu bırakıp yanlış yapmışsa
Deyin hele dostlar ben neler deyim
Ekşimiş mayayla yoğurt yapılmaz
Dil, olur mu ki hiç tatlı
Altı üstü bir deri
Ustasının elinde, kabına sığmayan şu hali
Gözünün içine baktığımda
Ucundan akıtıyor, görseniz o balı
Görmeye, bilmeye hiç gerek yok
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!