Okudum yıllarca dirsek çürüttüm
Anladım desem de inanma sakın
Hatalar diz boyu akıl yürüttüm
Bilmiş gibi duran yüzüme bakın
Okumakla arif olur sanmıştım
Okumanın kaldı mı ki önemi
Cehalet göklerde zevkle uçuyor
Diploma duvarda süslüyor evi
Cahille çalanlar gökte uçuyor
Okumak uğruna ömrünü vermiş
Uzaklarda gördüm bir güzel kadın
Gözleri sürmeli güzel mi güzel
Gözünden fırlayan ince okların
Diliyle gönderir, oldukça güzel
Güllerin içinde çok özel durur
Evlat babasından şüphe ederse
Yaşamanın tadı kalmaz orada
Kardeşim kardeşe kini güderse
Huzurdan bahsetmek olmaz orada
Dünyalık menfaat öne çıkınca
Bir hal oldu insanlara, dürüstlüğü taslarken
Varmıyor ki farkına, düştüğü yalan yanlış içine
İncecik filiz boylu, tomurcuğu patlatırken
Yayıyor pis kokuyu, açarken gül çiçeği
Parfümü aratmıyor, dolduruyor ciğerimi
Dünyada yaşarken, ölüp de diri gibi yaşayan
Uzatırken elini, yüzüme hiç bakmadı
İnsanlığı körelmiş acıtmaz yüreğini
Hırsına yenilerek, insan diye saymadı
Sevgisi olmayanın, olur mu merhameti?
Unu kuru diyorlar, eyvallahı hiç yokmuş
Canıma kastetmiş de, bilmeden o güzeli
Kandan o elbiseyi, hediye diye giydim
Düşünmeden sonunu, gönül sevdi ebedi
Canımın içi diye, ömrümü heba ettim
Bedeniyle yüzüyle, sahte olan sözüyle
Ömrümün son deminde
Ömrümün son deminde vermeseler acıyı
Gönlüne gül verdiğim, ömür katar demiştim
Görmeseydim son günde, şu verdiği sancıyı
Dikeni veren cahil hiç yapmazdı demiştim
Kum gibi kaynayan güzel gözleri
Gülerken görünce kendimden geçtim
Gönülden gönüle ince bağları
Örerek ömrümü ömrüne verdim
Karlı dağın esen serin yelleri
Ömrümü Yiyenler
İnsanları insan yapan özüdür
Akıllıya yönü veren kalbidir
Halden hale sokan bir çift sözüdür
Ömrümü yiyeler vallah bellidir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!