Ah bu şehir beni benden
Seni de benden aldı
Ne güzel günler yaşadım geçmiş günlerde
Ama şimdi kaldım çaresiz,
Kimi zaman eşsiz, kimi zaman yar'sız ve evlatsız
Kaldım on binler içinde hep yapayalnız
Cümle alem söylüyor, arının sırrı baldır
Kendini bilse insan, her hali ayrı sırdır
Yüce Rabbim yaratmış, yüceler yücesidir
Allahın tek elcisi, örneği peygamberdir
Ah şu umutlarım
Sigarının dumanı gibi bir bir uçup gidiyor şimdi.
Ekmeğim aşımdı
Aldığım her bir nefesti
Çölde kalmış bir insanın içtiği suydu
Geleceğim için,
Ahu Zar
Ahu zar ettirip, gözyaşımı döktürme
Kula kulluk ettirip elinde oyuncak eyleme
Ellerin yumruğu çarparken göğsüme
Yarab sen beni kuluna boyun eğdirme
Ne güzel günlerdi eski yıllarım
Bülbül gibi öten kırdı dalları
Aklara boyandı kara saçlarım
Kuruyan çiçeği sular yaşları
Herkesin elinde bir kaç iğnesi
Ak güvercin gibi uçarak gelen
Dertliye hastaya şifalar sensin
Gülücük saçarak moraller veren
Hastayı ayağa kaldıran sensin
Ne gündüzü belli, nede gecesi
Akıl baştan çıktı gitti
Giderken de yaktı gitti
Düşündükçe düşündürdü
Çıldırtınca her şey bitti
Hislerime yenilince
Akıl ile ruhunu, etme kimseye teslim
Bir girerse içine, darma duman olursun
Açmamış filizleri, doğrarlar dilim dilim
Öldürürler yaşarken, güzellikten olursun
En güzel namahremler, hep orada duruyor
Akıl var mı bilmem amma
Hadi gelin kandıralım
İki yalan bir dolanla
Şu safları kandıralım
İti itle oynaştırıp
Gülün kalbi yok ama, kokusu kıskandırır
Bülbülü dertlendirip, döktürür gözyaşını
Sevenleri mest eyler, yürekleri kandırır
Sevgilinin gözünden, akıtır gözyaşını
Her gülün bir derdi var, gönüllere girmektir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!