Bağ, bahçe senin, gül senin olsun
Canlar gelip, gül bahçede dost olsun
Gönüller şenlenip, gülen yüz olsun
Dostlarım parlayan bir güneş olsun
Kaynatır kazanı ateş üstünde
Bir yaz akşamı aradım her yerde seni
Önüme çıkıyor engellerin hepisi
Bulut kapattı, bak ayın gelişini
Bıraktı içinde biriktirdiği yağmurun hepisini
Sular akıyor baş aşağı, seller gibi
Bir tarafta suyun sesi
Bir yiğit selam verdi şu güle
Bir de baktı, duvardaki aynaya
Bir tarafı sevinirken, diğer yanı girdi üzüntüye
Aynada görünce kendini, sevindi içi,
Arka yüz gösterdi beni, o anda karardı yüzüm
Gerçeği görünce yandı tutuştu garip gönlüm
Vara vara vardım bizim eski mehleye
İçim hüzün doldu dertlerimi anlatsam
Geçmişi andıkça hasret kaldım eskiye
Gözlerim aradı bende nasıl anlatsam
Her bir yana döndüm şaşkın şaşkın bakarken
Bir bakalım, bizim evin halına
Çoluk çocuk hepisi de bir hava
Gece gündüz ediyorlar hep kavga
Bizim evde eksik olmaz bir bela
Akşam olup karanlıklar basınca
Şu dünyada, ömür denen nedir ki
İyiyle kötünün, sürecinde geçerli
Vakit tamam olup yolcu yola giderken
Arkansıra herkes bir şey diyor ki
Senin beden, sana şahit olacak
Ettigin iyilikler, senin için geçerli
Budak Özü
*
Budak özü özden akıp giderken
Yıllar oldu gelir diye bekledim
Yüzüm gülmez ömür benden giderken
Bir gün olur gelir diye bekledim
Bu gün bayram dedik gülelim derken
Güldürmedi gine gavurun dölü
El ele verip eğlenelim derken
Zehir etti gine gavurun dölü
Bir araya geldik kıldık namazı
Bu nasıl bir dünya
Herkes kendince girmiş bir oyun içine
Şu dünya dönmüş oyun bahçesine
Kimisi kör ebe oynayıp, gelip bana çarpıyor
Kimisi belinden tabancasını çekip
Seni vurdum, oyundan çık diyor
Bu Vatan Hepimizin
Dar gününde vatanın
Birer neferi olduk
Sormadık sen kimsin diye
Hepimiz birer erat olduk
Ali'si, Ahmet'i, Hasan'ı ne fark ederki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!