Öyle yücesin ki! Ulu Yaradan;
Senden geldim coşar, sana gelirim.
Manevi âlemde özü aratan;
Ümitlerim taşar, sana gelirim.
Gönlümde hicran var gülleri kurur,
Annesi evlendi acıyla doldu,
Kardeşi Mustafa açlıktan öldü.
Acı keder ile sararıp soldu,
Bunca acıları silip de geçti.
Kardeşi ölünce ağladı Emin,
Bazen sıkar hayatın dar boğazı,
Tatlı olur derler her şeyin azı.
Bencil nefsin karşı hiç olmaz razı,
Yüz verme nefsine, hemen şımarır.
Konuşmadan kilit vursan diline,
Nedim UÇAR beyi sever sayarım,
Edebiyat kültür benim şiarım,
Sevgiyi saygıyı kalbe koyarım,
Aşk ile taşarım gönül dostlarım.
Şirin Eskişehir kültür ilimiz,
Kazanılan servet senle gitmiyor;
Dünya ziynetine dalmayın dostlar...
Nefsim isyandadır,gücüm yetmiyor,
Sizde benim gibi olmayın dostlar.
Sabır insanların dert de ilacı,
Bak çevrene at yüzünden peçeyi;
Bülbül diye yuttururlar serçeyi.
Cahil isen göremezsin gerçeği,
Çalış güven, faydalı ol, yurduna
Çok okuyup mütehassıs olmuşlar;
İçimde ateşi söndüremedim,
Senide bu yoldan döndüremedim,
Gönül bahçemize konduramadım,
Ah keşke seni hiç sevmemeseydim.
Bunca yıllar geçti unutamadım,
Elinde kamara çekim yaparken,
Şeme de tanıdım üstadım seni.
Gönül gözü ile hisse kaparken,
Şeme de tanıdım üstadım seni.
Aykırı hareket gördün mü söyle?
Öyle anlar var ki, kahir yüklüdür,
Bazen bir fırtına savurur evde.
Saplantı içinde derin köklüdür,
Bazen acı sözler, kavurur evde.
Topluma insana itibar etmez,
Coşkularla geçti o gençlik yıllar;
Baktıkça maziye hatırlıyorum.
Bembeyaz oldu bak, başımda kıllar;
Şimdide gözümde canlanır onlar.
Geleceğimi hep hayal ederim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!