Ben Hasret'i hasret kalmak için sevmişim
Kavuşmak ne haddimize
Özümden hasretin yok gideceği
Yeşil yaprak değil sevda çiçeği
Kana kana içsen yok biteceği
Gönülde demlenmiş çaya benziyor
Dörtnala kaçan kısraktan doğan
Kalbimi kırınca küstüm ki sana
Ucu yanık mektup salsan barışmam
Karşımdan gelirsen bakmam ki sana
Hasretle ciğerimi delsen barışmam
İnandım ne dedinse sözlerine
Ümitle çiçekten çıkar mı balım
İlgisiz davrandın kalmadı halım
Yaktın da kurudu yaprakla dalım
Beklerim gönülden sulaman beni
Hasretin biter mi gelmen yakınca
Sıcaklığım hissetmez için titrerse
Hava serin olur rüzgâr gelirse
Sırtın açık benden bir şey dilerse
Yeleğim saldım da giymedin bile
Gece bitmedi uyumak zorlaştı
Sana gülüm deyip başlarım söze
İnanman içimi gösteren göze
Alıp hançeri bak istersen öze
Sarıp ta kederle bezersin beni
İğneli sözün batırınca gönle
Gönül bahçemde açmayan gonca
Çiçekler içinde gül ela gözlüm
Rengin al değil de kara olunca
Bülbülün ötmüyor bil ela gözlüm
Hazanda tohumla bağrıma doldun
Gittin benden uzağa hasret başlar
Seni görmez gözü ne etsin başlar
Kör olsun durmadan akıtsın yaşlar
Hayali resminde selimde kaldı
Uzaktan eser yâre değen yeller
Hayatıma birden geri girince
Var oldum yeniden seni sevince
Düştüğümüz kuyu biraz derince
Beni çıkarıp ta yitmesen yârim
Nisanın gelmedi yağmurun yasta
Çırılçıplak soyunmuştum deli sandılar
Ben sana güneşim demeliydim dünyada
Değmeliydin tenime yanmalıydı derim
Yetmezdi bir parçandan atmalıydın içime
Kavur kavur yakmalıydın acıtmadan
Sol tarafımdan batmaya yüz tutunca
Dinmezdi yıllarca aksa da selin
Yaş döktüm közüne olunca gelin
Külüne uzaktan esince yelin
Ateş çıktı baştan göründü kelim
Dut ağacı gibi oyuldu içim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!