Gitme be ela gözlüm yarım kaldı dur gitme
Gideceğini gizle söyleme hayal bile etme
Bende içimde kal derinde kal gitme
Gitme be ela gözlüm gitme ne olur gitme
Gitme be ela gözlüm bendeki seni götürme
Yağmur olup gitsen suyundan içeceğim
Rüzgâr olup gitsen derin bir nefes çekeceğim
Güneş gibi gitsen sabah seni bekleyeceğim
Tohum olup gitsen yüreğimi nadas edeceğim
Dolun ay gibi gittin ayın on beşinde gelecektin
Körpe bir kızdın lisede utangaç bakardın
Ürkek çekingen ceylan gibi durmaz kaçardın
Seke seke geçtin içimden izini çizdin nakışladın
Seni ilk gördüğüm gözlerle gönlüm seni arıyor
İçimde kaldı doya doya konuşup bakışamadık
Akşam olup rüzgarlı hava kararınca
Beklenen gelmez bet beniz sararınca
Koyunlar kuzularını meleyip arayınca
Gönül fazla yanar hasret harlanınca
Gözden yaş akar burun direği sızlayınca
Çok hassas oldum bu gün değil dünden
Bulutlar nemlerini kıskandı benden
Öyle büyük alev getirme cehennemden
Kibrit çöpündeki ateşte yanmayı gördüm
Ben seni deyince sandım ayağım yerden kesildi
İçindeki ela gözü görmek için
Yıllar sonra vardım yüzünü göster
İçindeki anlamı bilmek için
Beni derde salan gözünü göster
Mazinden geldim de kapını çaldım
Dağın tepesinden düşen çığ gibi
Çınarı topraktan söker gözlerin
Karanlığın içine sinmiş ay gibi
Her gece karşıma çıkar gözlerin
İlk görüşte aklımda ettim ezber
Sen gül ay yüzlüm gül açsın
Gözünde yıldızlar ışık saçsın
Sonbahar kış mevsimi kaçsın
Gülersen bahardan başa taçsın
Hazan olur yapraklar düşemez
Anzer balı gelmiş anmaz adını
Gözüne bakmanın vermez tadını
Çiçek arasından seçemez adını
İçimden gelince gülüm diyemem
Utangaç bakardın edep yüzünden
Gönül hep bozkıra döndü
Mevsimden haberin var mı?
Yeşiller kalmadı söndü
Renklerden haberin var mı?
Diken dolanmış sarmış dalını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!