Kuşlar çığrışıp daldan dala ötüşür
Fesleğen yaylası yeşil salında
Yeşil ardıç reyhan sünbül kokuşur
Fesleğen yayla anber toprak yolunda
Sarı çiğdem küme küme serilmiş
Küstürdüm güzeli güldüremedim
Küsme güzellerin şahı isen de
İndirdim güzel seni havadan
Bir gözleri kanlı üveyk isen de
Kız da der ki bu sözünü tutmazam
Hele bakın şu leyleğin işine
Ağustosta uçar gider leylekler
Aden iskelesi sizin çölünüz
Orda kılavuzun seçer leylekler
Aden iskelesi Arap dağından
Oturmuş karşıma zülfünü tarar
Ağalar başımda derilmez hal var
Beni del'eyliyor şekerli diller
Aklım aldın hey gözleri sürmeli
Beni derdi birem birem basıyor
Oturmuş pınara kız ile gelin
Onlar birbirine arz eder halin
Boğum boğum kınalanmış ak elin
Gelin hiç söylemez kız nazlı güzel
Tereviyi yuyup kodular taşa
Nasıl medhedeyim şöyle güzeli
Elinde bergüzar gül ile oynar
Alma yanak kiraz dudak diş sedef
Espir ala gözler mil ile oynar
Cennete misaldir göğsünün ağı
Paşam beni kara görme
Kara isem meyil verme
Ala göze siyah sürme
Çekilen kara değil mi
Kuzum bana etme gücü
Pencereden bakan dilber
Güzelliğin bildirirsin
Ak göğsünde lale sünbül
Ağlayanı güldürürsün
Gerdan açık benlerin çok
Pınar nerde ceylanların
Nerde gitti seyranların
Fani dünya pek döngür
Belli nişan verenlerin
Höbek höbek oba yeri
Poyraz yeli esme bağrım eziktir
Yolum yurda gider etme yazıktır
Geçti yazım güzellerle yaylada
Şimdi kış mı bilmem hava bozuktur
Havalanmış turnalar da ötüşür
karacaoğlan gibi biri sanmıyorum ki bu dünyaya gelsin. şiirleri akla hayale sığmayacak kelimelerle dolu.. mekanı cennet olsun inşaallah....
Halk türküleri bambaşka..
Karacaoğlan Efsanesi
Asıl adı Hasan’mış. Daha bir yaşına basmadan anadan öksüz kalmış. Beş yaşına varmadan da babası Kara İlyas, Kozan derebeyi tarafından askere alınmış. Bir daha da dönmemiş. Böylece küçük Hasan ortalıkta kalakalmış! Anasının “Karaca” diye sevip doyamadığı Hasan’a köyden Ser ...