Yokuşta yürüyüp düzde dursunlar
El ele tutuşup, yolu yorsunlar
Yüce dağ başına çadır kursunlar
Sevene dünyayı dar etmeyiz biz
Er seherde çağır hemen geleyim
Osman susadım de dağı deleyim
El alem gülerken ben de güleyim
Şu yalan dünyadan bıktırma beni
Hüda'dan başkası bilmez özümü
Dumrul’umun atı çapar
Kuru yere köprü yapar
Azrail’e kafa tutar
Delimiz böyledir bizim
Fatih’im uzağı görür
Kırk yıldır
Susuz yaşadım bu çölde
Yeşili sözlerinde
Suyu
Gözlerinde buldum
Seni içiyorum
Uyku tutmuyor gözümü
Bende bir hal var bu gece
Dinletemedim sözümü
Çekip gitti yâr bu gece
Sarı yıldız erken doğar
Ağlayan dağlara ağaç dikelim
Gülen topraklara, ekin ekelim
Alayın önünde, halay çekelim
Birliğin resmini çizelim bugün
Gezdim dere tepe bedeni yordum
Dumanlı yaylaya bir çadır kurdum
Madımak toplayan kızlara sordum
Çiğdem mart başında geldi dediler
Dilberin yanağı, ala boyanır
Seyvanda eline el değer değmez
Kan uykuya dalsa bile uyanır
Saçının teline yel değer değmez
Bülbül gülü sever emre kadını
Gardaş bir şey soram gel de beriye
Bağı bulamadım yollar değişmiş
Otuz yıldan sonra döndüm geriye
Çınar eski çınar dallar değişmiş
Sordum ben gideli gören olmamış
Bir gün eğilir başımız
Anıttır mezar taşımız
Sele döner gözyaşımız
Akar delice, delice
Yıldızım yakın hilale




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!