Yüzün belirdiği zaman
Ezik yaşamım üstüne
Neler unutulmuş geride
Hepsini bir,bir süzdüm
Yüzünün kaçışı gözlerimden
Dağlara,denizlere yansıyan
Soğuk bir geceyi rüzgarın ıslığına beledik
Ben uykunun derin noktasına çivi çakıyorum
Sen horluyorsun diyordun belkide
Üşümek ne kelime sen sıcağın içimde
Tenim sektiriyordum uykusuz gece ertesi
Sevdam senin yatagın sen yüreğin kadar sıcak
Zaman ipini kopartmış,
Bir kısrak sürüsü gibi tenimde
Tenim dediysem sensiz matemde
Dağları bağlıyorum,vadilere
Vadileri,derelere
Dereleri denizlere
Üstüme,üstüme geliyor,kara bulutlar
Ey sevdiğim,gel beni sen kurtar
Saçlarımı sarmış,kırağı gibi aklar
Dişlerimde acı, bir içim sancısı var
Gözlerimde uykusuz geceler açar
Sırtımda yokluğun yumurta küfesi
Gidiyorum elveda demeden,hiç bir şeye
Gidiyorum sevdamın dumanlı dağ başlarına
Kınalı keklik ötümü,saatlerde,aşkıma
Yüreğimde,yağmur yüklü bir bulut,
Ve bir burukluk içim çelimsiz,karmaşasıyla
Benimle gelenler var biliyorum içimde
Gönül gözüm sana açılan kapı
Hani bu cihanın eski padişahı
Şimdi düşünde yaşa,adam gibi hayatı
Yoktur bilirim sevdasız hiç bir şeyin tadı
Gece dondu ay derinmavide sessiz
Ben sessiz sen sessiz koltukta ikimiz
Gözlerimiz eksik kulaklarımız tiz
Tut ellerimi üşümesin düşlerimiz
Soğuk bir gece içinden geçtiğimiz
Sıcacık ellerimiz kenetli tenimiz
Yine sensizim,yine dağınık
Gözlerimde bulutlanmalar
Yanağıma içim yangınında yağmalar
Ayıkken sarhoşlanmalar var
Yine sensizim sevdam,sensizim
Beyaz ile siyahı sağmalar giydiğim
İki bilinmezli bir denklemin arasındayız ikimiz
Ya çözüp,saçlarını el birliğiyle rüzgara veririz
Beyaz kısrak kır kaçımlarında ömrümüzü
Yada fırtınalarda son yaprak oluruz uçuşan
Sararmış ten ve gözlerimiz buğusuyla
Hançerin yarası azdır çekilen sevda kurşununda
Keşke odan duvarında resim olsaydım
Gece gündüz gözyaşı döküp,sana baksaydım
İçin için ağladığında sana uçsaydım
Saçlarını okşayıp,okşayıp bıraksaydım
Kabus dolu gecelerde elin tutsaydım
bu kadar güzel şiirlerin okunmaması bir kayıp