Görüpte gönülüm, gözüm kavruldu
Sana sevdam, adam gibi vuruldu
Yar diye, diye savrulupta durdu
Haydi gelipte al,al sevabımı
Saldım kilimin dört ucunu suya
Günahkar bu geceler,
Günahkar..
Sensiz geçiyorsa sabahlar
Günahkar...
Sensiz hayatın...
Yaşamanın ne önemi
Ellerin ellerimde gül bahçesi sanmıştım
Dağlar, denizleri san ki sen bağışlamıştın
Bir başka mutluluk,bir başka baş bağlamıştım
Aldanmışım meğer boş hayale dalmışım
Yarini olmayan sabahlar vurmuş beni
Düşlersem sen benimsin
Özlersem,küsersem benim
Sevdayı çeken ben
Beni çekense sen,meleğim
Sokaklar benim sen yokluğunda
sabahı uyandırırım gecenin koynundan
Gel süz bitanem
Beni de süz
Kırk yıl hatırı koynunda saklayan
Bir dost acı kahvesi gibi
Beni de süz
Önce dimağından
Sus ne olursun.sus söyleme
Bana sakın sevme deme
Sevdim seni sevdim bir kere
Dönemem ki gerisin geriye
Gideceğim belki cehenneme
Belkide senin ellerinde cennete
Hangi gülüşün sana düşmesi gerekli
Seviyorum derken sevgiliyi
Acımasız olmasın isterdim
Gülüşün en güzel hali
Gerçek yalansız yalın hali
Öpmeli beni
Öyle bir mevsim gelmiş
Dışarıda kar yağıyor
Sevgililer kucaklaşıp
Karda ayak sevda dağıtıyor
Bir bedende kar atıyor
Yanar söner ışıklar
Kim anlar ki?
Mevsimlerin dışarıda baharken,
İçerimde,ince,ince karlar, yağdığını,
Gönül penceremden bakınca,
Kaçıncı iz düşümü adımların
Bundan öncesi geçenlerin
Takılıp teközlyip,dikilenin
kaçının yarası kabukla saklandı
Sevrken göz yaşlarını yanağı
Hangisinde çığlık kaldı özlem
bu kadar güzel şiirlerin okunmaması bir kayıp