Daha dün gibi sıcak
Ve bir o kadar soğuksun
Gönül gözü kurşun ağırlığı
Vurulmuş köy çamurlu yollarına
Her gelen geçenden arıyorum
Bir iz düşümü yürek sancılarımı
Ne zaman uyansam sen
Ah sen…
Sen dedimse,can özüm
Ayaklarım da akşam serinliği
Gözlerimde gözlerinden kalan bir buse
Bir ukde,sürgün verir içimde
Geçip gitti bahar
Seninle gelmişti
Seninle gitti
Bir suretin
Bir nefesin
O ince, güzel sesin kaldı
Bulutlara sordum seni
Pencerem önünden geçen bulutlara
Gördünüzmü bitanemi?
Yok dedi..
Yok..
Sorma
Sen yalnızlığıma çiçek açtıran güzel
Derin mavi düşlerin iz düşümü sabaha
Günaydınları astığım gecelerin perisi
Bana yalnız yolculuklar düşüren giz
Oysa ki ben hep seninle yürürüm yolları
Seninle dönerim köşe başlarını divane
Kardelenim ben şimdi kırlarda
Kurtlar ulur çakallar başımda
Sen sevdam gelmediğinden bana
Yok olmuşum gönül paramparça
Duy haydi duy derim duy sesimi
Bakmayın siz böyle suskunluğuma
İçimden nehirler geçer
Fırtınalar geçer
Sanıyorsunuz ki çok sakinim,asla
Dizlerimi sevdaya sedir verdim vereli
Gözlerime bulutları serdim sereli
Alıpta götürdün sevgilim beni
Sen giderken aklım ve bedenimi
Bir buzullar ülkesi bir volkanda
Kavurupta yaktın,yaktın sevgilim
Sen gitmeden öncesi can bahardı
Tutuşup,gidiyorum ellerin ellerimde
Bir buzul eriyor,bir mum içim derinliğinde
Öyle güzel gülüyor ki gözlerin
Mimiklerin gamzesi gözlerime
Bir ay doğuyor......
Bir güneş....
Düşün...!
Yarının hoyratı,bu günün özlemi için
Düşün..!
Sabahın çiğ taneleri yüzüm
Usulca çekip giden umut
Ağır düşen kurşundur tene
-
Semra İnanoğlu
Tüm Yorumlarbu kadar güzel şiirlerin okunmaması bir kayıp