Önceden günler erken başlardı.
Gün ağarmadan sofralar kurulurdu,
Ekim ayında!
Her köy evinde bulunan
ekim telaşı yaşanırdı!
Yorgun akşamlara
sığdıramadıkları
telden yapılmış
oyuncakları da vardı,
oynayamadıkları!
Eski bir çoraptan
Hani onun göz yaşlarını silmek için
Babası olmayan öksüzün sevgisini.
Ellerini iki yanağına koyup da
Gözlerini topraktan ayırmayan
Basını kaldırıp karlı dağlara;
Hayal etmek gerek.
Geceler boyu düşünmek onu..
Gözlerinde canlandırmak
Renklerini seçerek,
Aramak, özlemek doğru olanıdır.
bulamadım gönlümün sahibini
________________uğruna ölesiye sevemedim
sevdalandım sevgiliye ve aşka
olamadım bir güzele kul köle...
bir değil hem de iki kere
ömrümü vakfettim bir tek sözüne
canıma kahrettim acı diline
soyuna küfrettim namert köküne
arkadan konuşan dost olmaz bana
kara saban sürdüm ak saçlarıma
kafası olmayan ceset
kolları sallanıyor tezgahta
her uzvu teker teker parçalanıyor
paketlenip koyuluyor buzluğa
kan deryası parkeler
silinmeye çalışılıyor telaşla
“Bırakıyorum yapsınlar, bırakıyorum geçsinler”!
Canları nasıl isterse, öyle davransınlar..
Aklıma gelen her türlü ilişkide,
aramaktan bıktım artık özgür bir irade.
Hak ve özgürlüklerimi teslim ediyorum,
garip bir enerji çevresinde
dönemsel çapkınlık telaşı
ve
etrafıyla fazladan ilgili
her zaman değil ama sıklıkla
konuşuyordu ileri geri..
Daha yolun başındayım.
Henüz doğmamış çocuklarım
ve yazılmayı bekleyen,
şiirlerim var!
Ucu açılmamış kurşunkalemim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!