Kamil Çağlar Şiirleri - Şair Kamil Çağlar

Kamil Çağlar

I.
taş duvar aralıklarına sıkışmış kalmış
yanıyor
_____çoban yıldızı..

gece bekçisinin düdüğüne aldırmadan

Devamını Oku
Kamil Çağlar

gök gri ay soğuk
ben soğuk yıldızlar soluk
çiy kuru toprak ıslak
sen yoksun benden uzak

rüzgar susmuş yel yumuşak

Devamını Oku
Kamil Çağlar

tırmalanmış yara izleri kolumda
yüzümde ise ekşimiş nankör bir eda
hiddeti gözlerimden fışkıran sözlerde
__________________hesap soruluyordu gönlüme, bin azap feda..

paçalar sıvanmıştı nehir geçmek için

Devamını Oku
Kamil Çağlar

uzanmışım söğüt gölgesine,
yar saçlarımı okşuyor
______________ berrak su gibi
tatlı nameler dökülüyor dilinden,
____________yudum yudum içiliyor su gibi.

Devamını Oku
Kamil Çağlar

her yağmur yağdığında, saçlarım ıslanır
yanağımdan bir damla süzülür ve pencerende alevlenir yüreğim.
duman tüten dudaklarımdan sen dolarsın gururuma,
______________________________siman düşer bahtıma...

zulüm solar, gönlüme hancı olmuş

Devamını Oku
Kamil Çağlar

Uzaktan bakıyorum, iç geçiriyorum.
İstemesem de; gülen gözlerini görmeyi,
Yüzümü başka tarafa çevirsem de..
Gönlümün kıpırdanmasına gem, vuramıyorum..

Ya sen!

Devamını Oku
Kamil Çağlar

gözlerime bastırmış uyku mahmurluğu
zor zalim aralanmış kapakları
binbir zahmetle okuyorum yazılanları
anlamaya çalışıyorum bütün olanları

ceddim bazen yağmur olmuş küffar üstünde

Devamını Oku
Kamil Çağlar

buz gibi kaskatı kesilmiş su damlasına benzer yalnızlık dolu dakikalar
olası birkaç şımarık düşüncenin hakim olduğu o kararsız bekleyişler
asık suratlı gardiyan benzetmesi gibi kapıda bekleyen karmaşık çok bilmişler
ayakta yolculuğa alışmış, sanki, sırtında yılların yükünü taşıyor bu kelimeler
ve
nerdeydiniz? sessizce ağlarken, sevdiğini söyleyen o yalancı bakışlar…

Devamını Oku
Kamil Çağlar

seni soran yürek sancıma,
sevda kokulu gül yaprağına sarıldım.
sokuldum gülüşünde sızılayan
pembe düşlerine.
ağlaştım dert saran dikenlere.

Devamını Oku
Kamil Çağlar

Bir bavul dolusu fırtınaydı, ayrılığın rüzgarı.
Geride bırakılan yıkılmış fidanlar.
Yaşlanmış ağacın dallarından tutarlar.
Çıldırmışçasına yüzünü yalar, ayrılık rüzgarı..

Eller kirlenmiştir artık, terlemiştir ayalar.

Devamını Oku