Bütün gece süren pazarlıkta,
Yanıp sönen sigara,
Yükselip düşen ses,
Laf arasında fırsat bulundukça,
Alınıyor nefes.
Sularla giden parça,
Neden durup bakmaz
Geride kalan bütüne,
Uzun sürmez,
O da bölünür ikiye.
Kırdığımız kalpler gibiyiz,
Paramparça,
Ayrıldığımız dostlar gibiyiz,
Yapayalnız.
Seçtiğimiz yollar gibiyiz,
Yenisi gürültüyle gelecek,
Geldiğini herkes görecek,
Eskisi sessizce gidecek,
Gittiğini kimse bilmeyecek.
Eskisi geri döneceği,
Ayrı durur şimdi,
Sıcaklığın senden,
Terkedilmiş bedenin,
Donmuş gözlerin,
Gerilmiş yüzün,
Kurumuş göller misali,
Mevsim ne yaz ne bahar,
Havada kar kokusu olmalı,
Ama yağmıyor kar.
Yağsa,
Kristal kristal,
Ne gidebildik buralardan,
Ne de kalabildik,
Yaşamak istedik,
Başka yerlerde,
Yaşaya yaşaya,
Bitirdik ömrü,
Bir ışık tuttu,
Karanlık mağaralara,
Tuttukça çıktı,
Her şey ortalığa.
Işığı gören, geldi peşi sıra,
Kim ne aradıysa sende buldu,
Şimdi herkes halinden memnun,
İstanbul, olan sana oldu.
İsmin her yerde,
Ayak basılacak toprağın nerde?
Bu kadar yalın anlatımda, ancak bu denli yoğunluk ve anlam gizli olabilirdi. Şiirlerinizi okumak ve onları okurken düşünmek büyük bir zevk. Bir şairi okumak yeterlidir onu anlamak için. Ama ben büyük bir şairin de şiiriyle anlatmak istiyorum:
YALINLIĞIN ANLAMI
Yalın şeylerin arkasına giz ...