Pürçümüş yeleden aşağı anla, irtişa kokar bu löpiyes
Bir hırka dik kendine, hizmeti maksuda nahoştur nobel
Bağlama gözünü gölgeni ararken, savrulma uçuruma
Ekmek ile tokmk hizmeti maksuda nahoştur nobel,
Avını arkadan vuran hilekar avcı masalına benzer adilce
Dünya döndü, dünyaları döndü
Söndü fener, dünyaları söndü
Kurak cihanda hep onlar yedi
Keme oldu cennet fareleri
Kul hakkı ile ezilecekler
Verin atın arpasını, savrulsun yeleleri
Tuzlu olmasın suları, atmasın sereleri
Koyul gidelim yollara, istemez keleleri
Kapısında bıçkınları, açılmaz kaleleri
Kale bana kapandıkça, ay kaleye yalvarır
Bir elim hançerde bir elim sen de
Bağla gözünü demokrasi açıldık
Koy kendini aldırma bendeki ize
Dibi boylamaz demokrasi açıldık
Ana -avrat değmez vız gelir bize
Günahımızı doldur tasa
Yudum yudum içir hakimim
Tokmağı vurup masaya
Keçilerimizi kaçır hakimim
Oy hakimim oy oy!
Geceyi seyre daldın mı hiç?
Yıldızdaki o manayı bilir misin?
Koparıp ruhunu göklere saldın mı hiç?
Geride kalan bedeni bilir misin?
Gece senden şarkı istedi mi hiç?
Ayaklarıma iki ilmik atsan
duvarlarıma çakılmış çivilere assan
kasketi gözüne kapatıp, gölgemde yatsan
ah! be cellat, var mı sana çeresi canımın?
Güneşimi bulutlardan aşağı attın
Her salavatında bin pareye bölünür bu yürek
İzafidir sende, bendeki benlik kutlu bayram
Ay icap olunur, gün maktudur hanemizde
Tan vaktinden telaşımızsın kutlu bayram
Sen ahirisin kutlu bayaram ben zahiri
Bir ölünün göz bebğinde gördüm,
Unutulmuş sevgiyi,
Yaşanmamış aşkları.
Bir ölünün ruhunda yaşadım,
Yaşamadığı günlerini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!