Bir baharın, bir akşamında
Elimde güller sana gelmek istiyorum
Mevsimler dolusu sıcak aşkımla,
Elimde tüller sana gelmek istiyorum.
Mehtabın yürekleri bastığı bir anda
Açılır gözlerim dünyaya ilk ağlama ile
Bir ufka bakar yavaş yavaş giderim
Tutunur beşiğinden emekler ayağım
Bir utka ışık yakar yavaş yavaş giderim
Dor at gibi şahlandım on beşimde
Çoban gibiyim sürü peşinde
Çomar dolaşır daim peşimde
Gönül figanda, nurun aşımda
Rısk kantarına ser hele beni
Kızıl güldüm açtım çığ altında
çil çil yanakları
papatya açmış tarlaya benziyordu
tarla bereketini ondan
o kudretini hak'dan alıyordu
gözleri doluyor,
bereket yağıyordu
Ne şekerim kaldı ne de Bal'ım erimedik
Ne kalbim kaldı ne de dilim çürümedik
Her bir tenim pare pare,ruhum kaldı irimedik
Öldür beni yak beni,bir cihanda bak beni
Yeter artık çektiklerim, al gerdana tak beni
Gülen İstnbul 2
Bu gün bakmayın kusuruna
Gün bu gün İstanbul'un gün
Pek de uğramayın nazarına
Gün bu gün İstanbul'un gün
Hem acı hem tatlısın
Sen güllü-dikenli kız
Melekler gibi kanatlısın
Sen, güllü-dikenli kız
Akşam safası kokarsın
Ay uykuya daldı.
Ben geceyi beklerim.
Gece kendini saldı..
Ben şafağı beklerim
Şafak söker yavaşça.
Kar taneleri düştü üstümüze
Sokak lambaları arasından
Telaşlı
Bir birini kovalayan amansızca,
acımasızca
Rüyaların kuytularında kaybettiğimde kendimi
İrkilti,ürperti ile mağlubiyetin korkuları uyandırır beni
Boş hamağın rüzgara kapılması edasında döner başım
Turfanda aşkımın boğanak dağında yüreğimi boğduğunu görürüm
Bayraklar sallardık oysa biz aşkın her renginden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!