Seni unutmak istedim,
Kelebeğe bürünüp süzüldüm Halikarnas’ın koynuna
Barlar sokağının çılgın kalabalığına karıştım
Bizim için ölüm fermanı yazıldı sanki
Çünkü sen gelin olacaksın
Benim değilsin artık
Hayat pınarı akarken yılların dağlarından
Geçmiş efsanedir, mutlu anlardan ve bayramlardan
Tutam tutam koparır, üşüyen hüznü yıldızlarından
İki oda bir salon yüreğim
Yılların bağrında musibetlerle inşa ettiğim
Bir odasında sorumluluklarım
Yaşamın cephesinde alın teriyle savaştıklarım
Salonda sevincin ve hüznün elinden tutan dostlarım
Diğer odamın kapısını gündüze kilitlediğim
Varsın can dediklerin, namertlere katılsın
Dostlukları pazarda, tek kuruşa satılsın
Senin verdiğin şanı, hak etmeyen atılsın
Sensizliğin soğukluğu işlemiş,
Yıldızdan yoksun gecenin ayazına
Dakikalar kendini kaptırmış,
İyi ki doğdun canım, iyi ki varsın
Nisan yağmurunda toprağa can veren bir damlasın
Kır çiçeği kokan deniz gözlü bir ceylansın
Bir yıldız gibi
Kayıp gittin hayatımdan
Ne ellerim tuta bildi seni,
Ne de gözlerim!
Aşkımız bitti biz anlamadan
Ne aşkım engel olabildi,
Benim denizin kara çığlığında yeşeren sevdam
Kalbimin derinliklerinde yüzen endam
Kahverengi bakışlım, bahar yüzlü papatyam
Taştan ve toprakla sıvanmış evlerin
İç içe girdiği dar sokakta yürürken, karşımda buldum seni.
Gözlerin, gecenin derinlerinden fırlayan ışıl ışıl yıldızlardan oktu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!